Tayyip Erdoğan’ın, Selanik’teki toplantıda “Türkiye ile Yunanistan arasında önemli bir sıçrama olacak” şeklindeki ifadeleri, Yunanistan’da da büyük bir öneme sahiptir. Selanik zirvesine kadar üç önemli toplantı yapılacak. Atina’da 16 Ekim’de dışişleri bakan yardımcıları düzeyinde gerçekleştirilecek olan “siyasi diyalog” toplantısı, tüm anlaşmazlıkları ele alacaktır. Ardından 17 Ekim’de, turizm, ticaret ve enerji gibi konuları içeren “pozitif gündem” toplantıları gerçekleştirilecek ve Kasım ayında Ege Denizi’ndeki güven artırıcı askeri önlemleri görüşmek üzere heyetler bir araya gelecektir. Yunan Dışişleri Bakanlığı’na yakın kaynaklar, Selanik zirvesine kadar tarafların prensipte anlaştığı işbirliği alanlarını içeren anlaşmalar hazırlanacağını belirtmektedir. Bu anlaşmalardan en önemlisi doğal afetlere karşı işbirliği anlaşmasıdır.
Atina’da yapılan yorumlarda, Türk-Yunan ilişkilerindeki ilerlemelere rağmen Kıbrıs meselesinin dışarıda bırakıldığına dikkat çekilmektedir. Erdoğan, BM Genel Kurulu’ndaki konuşmasında ve düzenlediği basın toplantısında, Kıbrıs’ta iki ayrı devlet çözümünü vurgulamıştır. Miçotakis ise BM Genel Kurulu’ndaki konuşmasında, Türk-Yunan ilişkilerindeki olumlu adımlardan söz etmiş olsa da Yunan-Rum iddialarına atıfta bulunarak Kıbrıs’ın “saldırı ve işgal sorunu” olduğunu tekrarlamıştır.
Tayyip Erdoğan’ın İsrail Başbakanı Binyamin Netanhayu ile gerçekleştirdiği görüşme, Atina basınında heyecan yaratmıştır. Erdoğan’ın “İsrail ziyaretini gerçekleştirelim ve ardından enerji sondaj çalışmalarına başlayalım” şeklindeki ifadeleri kafaları karıştırmıştır. Ta Nea gazetesi, “Eğer bu gerçekleşirse, Türk-İsrail ilişkilerinde yepyeni bir başlangıç yapacağız” ifadeleriyle durumu yorumlamıştır. Kathimerini gazetesi ise “Erdoğan, enerji sondaj çalışmaları hakkında Netanyahu’dan aldığı bilgileri açıklamadı” şeklinde yorum yapmıştır.