Türkiye, İsrail-Filistin Çatışmalarında Diplomasiyle Rolünü Güçlendiriyor

Türkiye diplomasi trafiğinin merkezinde

İsrail-Hamas arasındaki çatışmaların tüm bölgeyi etkileyecek bir savaşa dönüşmesini önlemek amacıyla diplomasi trafiği devam ediyor. Başından beri taraf tarafları itidalli olmaya çağıran Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün önemli bir adım attı. Liderlerle telefon diplomasisi boyunca Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Lübnan Başbakanı Necip Mikati, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed El Sani ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile görüşmeler gerçekleştirdi. Görüşmelerde İsrail ve Filistin’de yaşananlar ve bölgedeki gerilim ele alındı. Erdoğan ayrıca İsrail Cumhurbaşkanı Yitzak Herzog ile yaptığı görüşmede, Gazze halkının zarar görebileceği bir adımın şiddeti ve acıları artıracağını vurgulayarak sağduyu gerektiğini belirtti. Türkiye’nin bölgedeki çatışmaların sona erdirilmesi ve kalıcı barışın sağlanması için gayretlerinin artarak süreceğini ifade etti.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da çatışmaların başlamasından bu yana bölgedeki önemli aktörlerle telefon diplomasisi yürütüyor. Katar, Mısır, Filistin, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, İran ve İngiltere Dışişleri Bakanlarıyla görüşmelere ek olarak ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken ile de iki telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Blinken, Türkiye’nin ateşkes ve esirlerin serbest bırakılması için çağrı yapması beklentilerini dile getirdi.

Diplomatik kaynaklar, Türkiye’nin bölgedeki rolünü ön plana çıkarırken, ABD ve İran ile temas edebilen tek ülke olduğunu vurguluyor. Türkiye’nin görüşmelerde, bölgede topyekün bir savaşın engellenmesi mesajını ilettiği belirtiliyor.

Arabuluculuk için henüz erken olduğu ifade edilen kaynaklar, sıcak çatışmaların sona ermesi gerektiğini söylüyor. Ancak bu aşamadan sonra esirlerin serbest bırakılması konusu gündeme gelebilir. Bu doğrultuda Bakan Fidan’ın bölge ülkelerine ilettiği mesaj, “Öncelikle çatışmanın yayılmasını engellemek ve topyekün bir savaşa dönüşmemek için itidal gösterilmeli” şeklinde oldu.

Diplomatik kaynaklar, Türkiye’nin bölgede “merkez ülke” olarak değerlendirildiğini belirtirken, tüm ülkelerle istişarelerin devam edeceğini ifade etti. Şu an için bölgeye insani yardım göndermenin mümkün görünmediğini ancak gelecekte olabileceğini aktardı.