ACİL Servisler: Türkiye’de Bekleme Süreleri Kısa, Acil Olmayan Başvurular Artıyor
Antalya’da düzenlenen Türkiye Acil Tıp Vakfı kongresinde, acil servislerdeki hasta yoğunluğu gündeme geldi. Türkiye Acil Tıp Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Semih Korkut, 2020 yılında acil servislere 140 milyondan fazla hasta başvurusu olduğunu belirtti. Bu rakam, Batı toplumlarıyla kıyaslandığında oldukça yüksek bir oran. Batı toplumlarında aile hekimine başvurular daha çok tercih edildiği için acil servis başvuruları daha az. Ayrıca Türkiye’de bekleme süreleri de Batı ülkelerine göre daha kısa. Avrupa’da minimum bekleme süresi 4 saat iken, bu süre 12 saate kadar uzayabiliyor. Ancak gerçekten acil olmayan bir durumda başvuran hastalar yüksek faturalarla karşılaşabiliyor. Türkiye için genel bir bekleme süresi vermek zor olsa da, bizim hastanemizde yoğun bir gününde bekleme süresi 20-25 dakika olarak belirlenmiştir. Kan tahlillerinin sonuçlanması ise yaklaşık olarak iki buçuk saat sürmektedir.
Doç. Dr. Semih Korkut ayrıca, bu yoğun başvuruları azaltabilmek için sağlık okuryazarlığını artırmamız gerektiğini vurguladı. Birkaç gündür dizi ağrıyan veya grip olan hastaların acil servise başvurmaması gerektiğinin farkında olmaları önemlidir. ABD’deki en büyük üniversite hastanesinin acil servis klinik şefine günde 2 bin 500 hasta başvurduğumuzu söylediğimizde, bu rakamı haftalık başvuru sayısı olarak algıladı. Ayrıca Avrupa ve ABD’de acil servise başvuran hastaların yüzde 5’i aslında acil müdahale gerektirmeyen “yeşil hasta” olarak nitelendirilirken, Türkiye’de bu oran yaklaşık olarak yüzde 25-30 civarındadır. Yani her 100 hastanın 30’u acil olmayan bir durumu mevcuttur.
Türkiye Acil Tıp Vakfı Başkanı Prof. Dr. Şahin Çolak ise, Batı ülkelerinde acile başvuran hastaların yüzde 5’inin acil müdahale gerektirmeyen hastalar olduğunu belirtti. Türkiye’de ise bu oranın yaklaşık olarak yüzde 30 olduğunu dile getirdi. Özetle, acil servislerin hasta yoğunluğu artarken, acil olmayan başvuruların oranı da artmaktadır.