Türk futbolunda son dönemlerin en kötü Avrupa gecesi yaşandı. Hem Beşiktaş hem de Fenerbahçe, rakiplerine karşı aldıkları ağır mağlubiyetlerle sahadan ayrıldı. Uğur Meleke ve Güntekin Onay, bu maçları köşelerinde ‘Türk futbolunun kabus gecesi’ ve ‘Utanç gecesi’ olarak değerlendirdi.
Uğur Meleke: Türk futbolunun kâbus gecesi
Türk futbolu için son derece tatsız bir perşembe gecesiydi maalesef. Normal şartlarda, Fenerbahçe’nin grubunu lider, Beşiktaş’ın ise en azından ikinci bitirmesi beklenirdi. Ancak ne yazık ki Beşiktaş erken veda etmek zorunda kaldı. Fenerbahçe’nin de liderlik şansı artık kendi elinde değil. Temsilcimiz, 15 gün sonra Kadıköy’de Trnava’yı yenmeli ve Ludogorets-Nordsjaelland maçının sonucunu bekleyecek.
Trnava’yı içeride yenmek önemli
Gruplarda son maç gününde Galatasaray ve Fenerbahçe, rakiplerini yenerse 2024’te Avrupa’yı iki takımla göreceğimiz kesinleşir. Zaten Fenerbahçe’nin Trnava’yı içeride yenmesi gerekiyor. Aynı şekilde Galatasaray’ın da Kopenhag deplasmanında kazanacağına inanıyorum. Eğer sonuçlar böyle olursa, UEFA ülkeler sıralamasında üst sıralara yükselme şansımız da artacak. Eğer ilk 10 içinde yer alırsak, 2024-25 Süper Lig şampiyonu doğrudan Şampiyonlar Ligi’ne gitme hakkı elde edecek.
İlk 10 sıralaması hala mücadele içinde
Şu anda üzerimizde yer alan 8 ülke bize oldukça uzak. Hemen arkamızda ise Türkiye ile ilk 10 için yarışan İskoçlar var ancak durumları pek iyi değil. Hem Celtic hem de Aberdeen Avrupa’ya vedayı yaşadılar. Avusturyalılar ise hayatta kalma mücadelesi veriyor, İsviçre temsilcisi Lugano ise erken havlu attı. Türkiye’nin ilk 10 sıralaması için mücadelesi hala devam ediyor. 12-14 Aralık’taki maç sonuçları şu anda hayati öneme sahip.
Bireysel performanslara bağlı sonuçlar
Dün gece Fenerbahçe’de İsmail’in savunmada görev almasıyla ideal stoper ikilisi (Becao-Djiku) ve ideal merkez ikilisi (İsmail-Fred) değişmiş oldu. Son 5 resmi maçta gördük ki, bu oyuncular yokken Fenerbahçe savunmayı etkili bir şekilde kuramıyor, takım boyunu kısaltamıyor ve atak sürekliliğini sağlayamıyor. Maçı kazanabilmek için bireysel performanslara bağımlı hale geliyorlar. Dün gece Fenerbahçe’nin her hattı sınıfta kaldı.
Beşiktaş ilk maçtaki gibi kötüydü
Akşam saatlerinde Brugge’a karşı oynayan Beşiktaş ise İstanbul’daki ilk maçın neredeyse aynısını sergiledi. Tek fark, Brugge’un bu sefer sayısız net pozisyonu gol yapmasıydı. Belçikalılar dün gece üçüncü bölgede etkili bir oyun sergileyince maalesef farklı bir sonuç ortaya çıktı.
Güntekin Onay: Utanç gecesi
Kendi açımdan söylemek gerekirse, gazetede köşe yazısı yazmam sebebiyle dün gece izlemek zorunda kaldığım ilk 45 dakikaydı. Beşiktaş takımı eksikliklerle baş başaydı, ancak sahada hiç konsantrasyon olmadığı gibi oyun coşkusunun da altında sıfır bir performans vardı. İyi yapılan hiçbir şey olmadı, sahaya bir oyun gücü ve karakter koyamayan bir Beşiktaş izledik.
Ersin kararını vermiş gibi görünüyor
Maalesef kaleci Ersin, üst düzey bir file bekçisi olmak gibi bir niyeti olmadığını gösterdi. Tamamen umursamaz bir tavır sergiledi. Rebic’in hiç konsantrasyonu yoktu. Biraz Oxlade-Chamberlain, biraz da Zaynutdinov ve Aboubakar oyuna katkı yapmaya çalıştılar. Genç Demir Ege telaşlı bir görüntüdeydi ve orta alanda pas açılarına giremedi. Cenk Tosun ise oynadığı pozisyonu iyi anlayamadı ve etkisiz kaldı.
İkinci yarı daha kötü geçti
İkinci yarıda bir umut vardı belki de bazı şeyler düzelebilirdi ancak işler daha da kötüleşti. Club Brugge hala maça ciddi bir şekilde yaklaştı ve farkı kısa sürede 4’e çıkardı. Beşiktaş açısından bakarsak, bu geceyi kesinlikle unutmalıyız.
Beşiktaş tarihinde böylesine kolay kabullenilen ve çaresiz bir takım hatırlamıyorum. Üstelik bu durum iç sahada yaşandı. Mevcut yönetimi suçlayarak söylemek gerekirse, Beşiktaş’ı bu denli sahipsiz ve çaresiz bırakmak kabul edilemez. Club Brugge oynadı ve biz sadece seyrettik.
Umarız böyle bir skandal ve utanç verici gece bir daha yaşanmaz. Maalesef her şey bu cümlede özetleniyor.