Kuduz Riski: Sokak Hayvanlarının Kontrolsüz Artışı Tehlike Saçıyor

Prof. Dr. Şener'den sokak hayvanları uyarısı: 2030-2040 yıllarında Türkiye'nin nüfusuna eş değer olabilir

Son dönemde artan köpek saldırıları ile kuduz şüphesi tekrar gündeme geldi. İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim DalıÖğretim Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, kuduzun ciddi bir ölüm riski taşıdığını ve en korkulan hastalıklar arasında yer aldığını belirtti. Aşı ve serumların kuduzdan tam koruma sağlayamadığını ifade eden Prof. Dr. Şener, “Maalesef Türkiye, Dünya Sağlık Örgütü tarafından kuduzun yaygın olduğu ülkeler arasında bulunuyor. Her yıl T.C. Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre 1 veya 2 vaka doğrulanıyor. Bu kadar az görülen bir hastalığın endemik olarak adlandırılması şaşırtıcı. Bu durumun nedeni başıboş hayvan sayısındaki artıştır” dedi.

Prof. Dr. Şener, Türkiye’nin kuduz konusunda seyahat ve sağlık açısından riskli bir ülke olduğunu belirterek, “Yabancı turistlere seyahat öncesi kuduz riski nedeniyle uyarı yapılmaktadır. Türkiye bu kitapçıkta riskli ülkeler arasında gösterilmektedir. Sorun başıboş sokak hayvanlarının kontrol altına alınmamasıdır. Sokakta hayvan beslemenin doğru olmadığı vatandaşlara sosyolojik ve bilimsel anlamda anlatılmalıdır. Bu durum parazit hastalıkları için de geçerli değildir. Kuduzla birlikte diğer kist hastalıkları da sokak hayvanları aracılığıyla bulaşabilmektedir. Sokak hayvanlarının kontrol altına alınmaması durumunda bu hastalıkların önüne geçmek mümkün değildir” diye konuştu.

Kuduzun kesin bir tedavisi olmadığını belirten Prof. Dr. Şener, ilk belirtinin ısırılan bölgede ağrı, ısı artışı ya da duyu kaybı gibi semptomlar olduğunu açıkladı. Daha sonraki belirtilerin tamamen gizli bir şekilde ilerlediğini ifade eden Prof. Dr. Şener, “Baş ağrısı, bulantı, kusma, üşüme ve titreme gibi belirtilerle karşılaşabiliriz. Kuduz şüphesi olmayan kişilerde, kuduzu düşünmek pek mümkün değildir. Bu aşamada merkezi sinir sistemi enfeksiyonu olup olmadığını anlamak için görüntüleme yapmak gerekmektedir. Örnekler genellikle Ankara’ya gönderilmektedir çünkü kuduz referans laboratuvarı her yerde bulunmamaktadır. Sahada tanı koymak bazen zorlu olabilmektedir” dedi.

Kudu