Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde, Köprübaşı mevkisindeki meydan etkinliği sırasında, İHH şubesi üyeleri ve sivil toplum kuruluşları, ölen çocukların canlandırıldığı bir etkinlik düzenledi. Bombalanan meydanda, beyaz kefenlerin altına ölen çocukların bedenleri yerleştirildi ve yanlarına oyuncaklar ile çocuk ayakkabıları konuldu. Genç İHH üyesi Ahmet Çalışkan, “Bu korkuyu yaşamak acı verici bir düşünce, sizlerin de korktuğunu ve telaşa kapıldığınızı biliyoruz. Ancak Filistinli çocuklar olarak biz her gün bu korkuyla yaşamak zorundayız. Birçoğumuz şehit oluyor ve kalanlarımız her an ölümle burun buruna yaşıyor. Adeta ölüme doğuyoruz. Geleceğimizi şekillendirmek için plan yapamıyoruz. İsrail’in bombalarından hangi an nerede hedef olacağımızı bilemeden yaşıyoruz. Şu anda çoğumuz sıcak bir anne kucağı özlemi içinde hayatta kalmaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
Genç İHH üyesi Bilge Karataş, herkesi harekete geçmeye çağırdı. Karataş, “Daha kaç bin çocuk, anne ve Filistinli ölmesi gerekiyor ki vicdanınız harekete geçsin? Daha kaç anne evladını kaybetmeli? Burada olan bir savaş değil, bir soykırım. Sessiz kalmayın, bu soykırıma ve zulme ses çıkarın. Kaç kardeşimiz daha bu sessizlikte boğulmak zorunda kalacak?” dedi.
Edirne’de ise doktorlar, Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencileri dahil olmak üzere sağlık çalışanları, İsrail’in saldırılarını protesto etmek için Selimiye Camisi önünden Saraçlar Caddesi’ne sessizce yürüdü. “Hekimlerden sessiz yürüyüş. Zulme ve soykırıma dur demek için” pankartı taşınırken, “Beyaz önlükler kana bulanmasın” ve “Hastaneye saldırı savaş suçudur” gibi dövizler açıldı. Tıp Fakültesi 4’üncü sınıf öğrencisi İbrahim Çetindağ, yaptığı konuşmada, Irak’ın kuzeyinde PKK’lı teröristlerin saldırısında şehit olan askerlere başsağlığı diledi. Çetindağ, Türkiye’de başlatılan sessiz yürüyüşün 6’ncı haftasında Filistinli masumların sesi olmak, siyonist işgalcilerin katliamını duyurmak ve bu zulme engel olmak amacıyla bir araya geldiklerini belirtti. Çetindağ, “İnsan hakları ve uluslararası hukuk kuralları açıkça ihlal ediliyor. Binlerce sivil, kadın ve çocuk acımasızca katlediliyor. İsrail’in vahşeti hangi vicdana sığdırabiliyorlar?” diye sordu.
Çetindağ, İsrail’in saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısının 27 bini aştığını belirtti ve durumu kritik olan 5 bin yaralının tahliyesi için Refah sınır kapısının acilen açılması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, insani yardım TIR’larının acilen Gazze’ye geçişine izin verilmesi gerektiğini dile getirdi. Çetindağ, uluslararası kuruluşlara hitap ederek, İsrail’in savaş suçlarını işlemeye devam etmesine karşın bu zulme dur demeleri gerektiğini söyledi. Ayrıca Rim yavrusunun doğum günü olduğunu ve her yıl bu katliamı hatırlamak için bu günü “Dünya Şehit Çocuklar Günü” olarak kabul ettiklerini belirtti. Tüm dünyadaki hekimleri, sağlık çalışanlarını ve vicdan sahibi insanları bu onurlu yürüyüşe katılmaya ve zulme karşı durmaya davet etti.