Dijital Telif Yasası: Teknoloji Devlerinin Dijital Yayıncılara Ödeme Yükümlülüğü

Doç. Dr. Yegen’den ‘Dijital Telif Yasası’ yorumu: ‘Medya ve teknolojinin yanına hukuku da ekleyerek bir çerçeve çizmek artık zorunluluk’

Teknoloji devlerinin, dijital yayıncılara telif ödemeleri konusu, Avustralya’da 2021’den itibaren ve bazı Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde ise 2022’den bu yana yürürlükte olan bir düzenlemeyi içermektedir. Son gelişme olarak, Google’ın ‘Çevrim İçi Haber Yasası’ doğrultusunda, Kanada merkezli haber kuruluşlarına ve şirketlerine yıllık 74 milyon dolarlık bir ödeme yapmayı kabul etmesi, bu konunun bir kez daha gündeme gelmesine sebep oldu. Şimdi Türkiye’de gözler ‘Dijital Telif Yasası’na çevrilmiş durumda… Bu yasa, meclisten geçtiğinde Google ve Facebook gibi dijital platformların, kullanıcılara ulaştırdıkları haberler karşılığında yayıncılara telif ücreti ödemek zorunda kalacakları anlamına geliyor.

Bu yasa neden önemlidir ve nasıl etkiler yaratabilir? Dijital geleceği şekillendirmek adına atılan diğer adımlar nelerdir? Mersin Üniversitesi İletişim Fakültesi Bilişim ve Enformasyon Teknolojileri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ceren Yegen ile konuyu ele aldık.

Doç. Dr. Ceren Yegen, “Günümüzde dijital erişimin yaygınlığı ve kolaylığı, telif sorunlarını beraberinde getirmiştir. Telif hakkı ihlalinden korunma bağlamında, dijital medya okuryazarlığını öngören ipuçları sunulmasına rağmen, artık bu durumu yasal bir çerçeve içinde ele almak gerekmektedir” diyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi Dijital Mecralar Komisyonu’nun üzerinde çalıştığı ‘Dijital Telif Yasası’, çok önemli bir konu olarak dikkat çekmektedir. Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğü ve diğer paydaşlarla yapılan görüşmelerde, basın kuruluşlarından bu yönde büyük bir talep olduğu dile getirilmiştir. Bu talep, medya emekçilerinden önemli bir geri bildirimdir. Artık medya ve teknolojinin yanına hukuku da ekleyerek bir çerçeve çizilmesi zorunlu hale gelmiştir.

Bu yasa çerçevesinde, dijital platformların medya kuruluşlarına ve içerik üreticilerine ödeme yapması durumunda içerik üretimi ve yaratıcı içerik üretimi artacak. Bu, medya çalışanlarının ve içerik üreticilerinin dijitalleşen emeklerinin korunmasını sağlayacak. Çalışanlar, dijital çağın ruhuna uygun olarak kendilerini geliştirme ve motivasyon hissiyle daha nitelikli içerik üretebilirler. Ayrıca, bu yasayla birlikte tematik iş kollarının da ortaya çıkabileceği gözlemlenebilir. Dijital içerik sektöründe belirgin etkiler görülecektir.

Bazı uzmanlar, Dijital Telif Yasası kapsamında fikri mülkiyetin yanı sıra rekabetin korunması için Rekabet Kurulu’na özel yetki verilmesi gerektiğini savunmaktadır. Doç. Dr. Ceren Yegen, “Dijital çağda yaratıcı düşünme ve yenilik önemlidir. Dijital içerik üretimi arttıkça, rekabet de artacaktır. Bu eğilim, içeriklerin daha nitelikli olması yönünde bir yarışı ortaya çıkaracaktır. İçerik üreticileri, kendilerini dijital çağın gereklilikleri doğrultusunda geliştirerek motivasyon hissedebilirler. Rekabetin korunması bağlamında Rekabet Kurulu’na özel bir yetki tanımlanması da gündeme gelebilir.”

Doç. Dr. Ceren Yegen, Avrupa Birliği’nin dijital geleceği şekillendirmek adına yaptığı çalışmalara da değindi. Örneğin, Avrupa Birliği Yapay Zeka Yasası gibi denetimleri öngören düzenlemelerin, ciddi bir adım olduğunu belirtti. Ayrıca Avrupa Parlamentosu’nun, sosyal medya bağımlılığıyla mücadele etmek için bir yasa tasarısı kabul ettiği bilgisini verdi. Bu tasarı, sosyal medya ortamlarının bağımlılıktaki rolünü ele alıyor. Son olarak, AB’nin eski adı Twitter olan X’in ‘Dijital Hizmetler Yasası’nı ihlal edip etmediğini analiz etmek üzere resmi bir süreç başlattığına dikkat çekti. Tüm bu düzenlemeler oldukça önemlidir; aksi takdirde sınırsız ve dengesiz bir şekilde dijital teknolojilerin kullanımı hayal edilemeyecek bir distopik senaryoya dönüşebilir.