İzmit’te bir olay, genç bir lise öğrencisi olan Kıvanç Uman’ın hayatını kaybetmesine neden oldu. Uman, Y.K.’nin eski sevgilisiyle ilişki yaşamaya başlaması üzerine geçen yıl parkta bir kavga yaşadı. Bu kavgaya H.M.K. ve Y.A. adlı iki arkadaşı da dahil oldu ve Uman ağır yaralanarak hastaneye kaldırıldı. Ne yazık ki, Uman hayatını kaybetti. Bunun üzerine Y.K., H.M.K. ve Y.A. tutuklandı, Y.S.K. ve A.B.K. ise adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı. Savcılık, Y.K.’nin öldürme suçundan 15 yıla kadar, alenen hakaret suçundan ise 1 yıl 3 aya kadar cezaya çarptırılmasını talep etti. H.M.K. ve Y.A.’nın da yaşları küçük olduğu için 24 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmaları, A.B.K. ve Y.S.K.’nin ise çocuğun kasten öldürülmesi ve azmettirme suçlarından 15 yıla kadar hapis cezası almaları talep edildi.
Davanın ilk duruşması Kocaeli 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Tutuklu sanık Y.K., Kıvanç’ın kendisini teke tek bir kavgaya çağırdığını ve daha sonra kendisinin Kıvanç’ı arayarak kavganın iptal olduğunu ve konuşmaları gerektiğini söylediğini belirtti. Y.K., kavganın nasıl başladığını anlatırken, “O bana vurdu, ben de ona vurdum. Kavga esnasında 7-8 defa yumruk attım” ifadelerini kullandı. H.M.K. de parka gittiklerinde Kıvanç’ın ve arkadaşlarının oraya geldiğini söyleyerek, “Zaten bir grup oluştu. Oradan biri ‘Başla’ dedi. Kıvanç, Y.K.’ye vurdu ve birbirlerini darp etmeye başladılar” şeklinde konuştu. H.M.K., ayırma esnasında Kıvanç’ın kendisine “Sen ne karışıyorsun?” dediğini ve Kıvanç’ın 2 kez karnına ve hafifçe de yüzüne vurduğunu anlattı. H.M.K., “Y.A. arkamdan gelip Kıvanç’ın üzerine çıktı ve kafasını, boynunu ve yüzünü yumruklamaya başladı” dedi. Y.A. ise Kıvanç’a vurmadığını ve olaya karışmadığını iddia etti. Y.S.K. ise Kıvanç’ın yorgun olduğunu gördüğünde korktuğunu ve ona destek olmak için “Diz at” gibi bir şey söylediğini belirterek, “Tam olarak ne dediğimi hatırlamıyorum” dedi. A.B.K. ise kargaşa olduğunu ve Kıvanç’ın yerde yattığını söyleyerek, “Sonra K.’nin sesini duydum, ‘Kardeşim ölüyor’ diye bağırdı. Ondan sonra tekrar gittiğimde Kıvanç tepkisiz yatıyordu, onu kollarıma aldım, ‘Ayıl’ dedim, 2-3 defa suratını elledim ama hiçbir tepki yoktu. Kıvanç’ın yüzünü yıkadım, ancak tepki vermedi. Kıvanç kan kusunca kendimi kaybettim” şeklinde konuştu.
Mahkeme heyeti, Kıvanç’ın annesi Derya Uman’a söz hakkı verdi. Derya Uman, sanıkların ifadelerinin birbirini çürüttüğünü belirterek, “Acılı bir anne olarak, çocuğumun böyle bir şiddet olayına sebep olacak bir şey yapmasının mümkün olup olmadığını düşünüyorum. Benim çocuğum orada 15 dakika boyunca kavga ederken, neden kimse polisi çağırmadı? Küfür etmek için böyle bir şiddete başvurulması neye dayanıyor? Rabbim, oğlumu yoğun bakımda 4 gün sevmeme izin verdiği için şükürler olsun. Oğlumu 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’nda kaybetmiş oldum” dedi. Baba Orhan Uman ise “19 Mayıs’ta müzik dinlemeye ve okula gitmeye gitmek yerine, oğlumuzu toprağa verdik” şeklinde konuştu.
Mahkeme heyeti, dosyanın eksikliklerinin giderilmesi için duruşmayı erteledi.