İsveç’ten gelen yardım kolisi dolandırıcılığı soruşturuluyor

İsveç'teki abisinin yardımıyla geçiniyordu... Ailesinden kalacak mallara çökmek için böyle tuzağa düşürdüler!

Midyat ilçesinin Akçakaya Mahallesi’nde tek başına yaşayan ve geçimini İsveç’teki ağabeyinden aldığı para ve beslediği keçilerle sağlayan Süryani Amoniel Üneşi, tanıdığı M.D. ve Ü.D. tarafından haziran ayında yardım kolisi getirildi.

M.D. tarafından yapılan iddiaya göre, bir binbaşının dağıttığı 100 yardım kolisinden sonuncusunun Üneşi’ye götürüldüğü belirtildi. Üneşi, ihtiyacı olmadığını söylemesine rağmen, ısrar üzerine koliyi kabul etti ve teslim alırken bir kağıda imza attı.

Ancak, sonradan gelen icra tebligatıyla 182 bin avro borçlandırıldığını öğrenen Üneşi, durumu ağabeyi Kenan Üneşi aracılığıyla öğrenmiş ve avukat Beşir Romioğlu ile birlikte dava açarak icra takibinin durdurulmasını talep etmiştir.

Üneşi’nin ifadesine göre, “Bana ‘İmzanı at, bunu binbaşıya göstereceğiz’ dediler. Kağıdı hiç okumadım. Ona güvendim, sonra imzamı attırdı. Ben senet olduğunu bilmiyordum. İcra kağıdı geldikten sonra borçlandırıldığımı öğrendim. Şimdi 182 bin avro istiyorlar. Ben ne tarla satışı üstüne koydum ne alışveriş yaptım ne emlakçıyım ne toptancıyım ne tüccarım. Bu parayı ne yapacağım? Beni kandırdılar, beni dolandırdılar. Benim param da yok, elbiselerim de yoktur. İşte bakın ne haldeyim” şeklinde konuşmuştur.

Üneşi’nin ağabeyi, kardeşinin durumunu göz önünde bulundurarak devletten yardım istemiş ve dolandırıcıların cezalandırılmasını talep etmiştir.

Avukat Beşir Romioğlu da müvekkilinin durumunu değişen sağlık koşulları ve yaşadığı engellilik ile açıklamış ve “Bu kişiler müvekkilimiz hakkında icra takibi başlatmışlardır. Biz tedbir amaçlı olarak Midyat Asliye Hukuk Mahkemesi’nde icranın durdurulması ve borçlu olmadığının tespiti için dava açtık. ‘Resmi belgede sahtecilik’ ve ‘dolandırıcılık’tan suç duyurusunda bulunduk. Müvekkilimizin hem SGK kayıtlarında hem de toplumda bilinen haliyle kesinlikle herhangi bir ticari işlemi olmamıştır. Yine ticari işleri yapabilecek bir kabiliyeti de bulunmamaktadır. Burada amaç müvekkilimizin ailesinden kalacak olan mallara çökmektir” şeklinde konuşmuştur.