Kudüs’ün Fethinin Sembolü: Tarihi Emanet Tablo Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Takdim Edildi

Kudüs Rum Ortodoks Patriği Giannopoulos'tan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a anlamlı hediye

Patrik Giannopoulos’tan Anlamlı Ziyaret

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde Kudüs Rum Ortodoks Patriği Giannopoulos ve beraberindeki heyeti ağırladı. Bu önemli ziyarette, Giannopoulos, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a tarihi bir anlam taşıyan bir tablo hediye etti. Tablo, Halife Hazreti Ömer’in, 638 yılında Kudüs’ün fethinin ardından Patrik Sophronios’a verdiği ünlü emanetnamenin metnini içeriyor.

Kudüs, İslam orduları tarafından kuşatıldığında, şehrin Hristiyan lideri Patrik Sophronios, şehri ancak Halife Ömer’in bizzat gelmesi şartıyla teslim edeceğini bildirdi. Bu talebi kabul eden Hazreti Ömer, küçük bir kafileyle yola çıkarak kutsal şehre ulaştı. Cuma namazını kıldıktan sonra iki ayrı emanetname yayınlayan Halife Ömer, bunlardan birini Hristiyan topluma verdi.

Emanetnamede, “Allah’a hamdolsun ki bizi İslam’la aziz kıldı, imanla şereflendirdi. Peygamberi Muhammed’le bize rahmet eyledi, bizi dalaletten hidayete götürdü. Aramızdaki dağınıklıktan sonra bizi bir araya getirdi ve kalplerimizi birleştirdi. Düşmanlarımıza karşı zafer verdi ve bize bu beldeleri nasip etti. Bizi birbirini seven kardeşler haline getirdi. Ey Allah’ın kulları, bu nimetlere karşı Allah’a hamdediniz. Bu, Ömer bin el-Hattab’ın Kudüs-i Şerif’teki Tur-i Zeytun’da millet-i İseviyenin şerefli patriği Sophronios’a verdiği ve bütün reaya ile papaz ve patrikleri içine alacak şekilde tanzim olunan yazılı ahidnamesidir.” ifadeleri yer aldı.

Belgede, Hristiyanların can ve mal güvenliklerinin yanı sıra kilise ve manastır gibi kutsal mekanlarının da koruma altında olduğu taahhüt edildi. Ayrıca, Kumame Kilisesi ve Beytüllahim’deki Büyük Kilise gibi önemli dini merkezler özellikle vurgulandı. Farklı Hristiyan cemaatlerinin hakları ve patriğe bağlılıkları da metinde garanti altına alındı.

Emanetnamenin son maddesinde ise, “Müminlerden kim bu fermanımızı okur da şimdi veya kıyamete kadar, ona muhalefet ederse, Allah’ın ahdini bozmuş ve Habibi’ne isyan etmiş olur.” ifadesiyle belgenin ebedi geçerliliği ve bağlayıcılığı pekiştirildi. Bu tarihi belge, farklı inançlar arasında barış içinde bir arada yaşamanın kadim bir örneği olarak bugün hala önemini koruyor.