Çocukken Öğrenci, Şimdi Gönüllü Eğitmen
İbrahim Kişmir, Veysel Doğan ve Roni Doğan’ın eğitim yolculuğu 2005 yılında Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı Batman Öğrenim Birimi’nde başladı. Dezavantajlı bölgelerdeki okullardan gelen bu üç çocuk, hayatlarında ilk kez bilgisayarla bu kurumda tanıştı. TEGV sayesinde halk oyunları ve tiyatro eğitimi alan, okuma alışkanlığı kazanan gençler, kötü alışkanlıklardan uzak sağlıklı bir gelişim ortamı buldu. Üniversite eğitimleri için farklı şehirlere gitmelerine rağmen, hepsi köklerine dönerek çocukluklarını geçirdikleri sıralarda şimdi gönüllü eğitmenlik yapıyor.
“Kurtarıcı Meleğim Oldu”
İbrahim Kişmir, TEGV’in yaşamını nasıl dönüştürdüğünü şu sözlerle anlatıyor: 
“Gördüğüm samimiyet ve abi abla ilişkisinden dolayı buraya hergün koşa koşa gelmeye, tüm eğitimlere katılmaya başladım. Batman Üniversitesi Makine Teknikerliği’ni bitirsem de 2017’den beri ekmeğimi bu sayede kazanıyorum. Küçükken TEGV’e gitmemiş olsaydım hayatım bambaşka olacaktı. TEGV benim kurtarıcı meleğim oldu diyebilirim.” Kişmir, kendi çocuğunu da aynı kuruma getirmenin mutluluğunu yaşadığını belirtiyor.
“Ne Aldıysak Geri Veriyoruz”
Veysel Doğan, ağabeyleri Erdal’ın rehberliğinde TEGV’le tanıştıklarını aktarıyor: 
“İlk gittiğim günü hatırlıyorum, rengarenk bir ortam vardı. Bizimle ilgilenen her sıkıntımıza çözüm olan bizden sevgisini esirgemeyerek sıcak bir aile ortamı sunan birim sorumlumuz Dilber Abla’nın üzerimizdeki emeği çok. Bugün 3 boyutlu kalemi eline alan çocuk ne hissediyorsa ben de ilk defa bilgisayar gördüğümde benzer şeyler hissetmiştim. TEGV’den ne aldıysak şimdi çocuklara vermek ve daha iyi bir gelecekleri olması için gönüllü olarak çabalıyoruz.”
“Sokağın Tehlikelerinden Korunduk”
Roni Doğan ise TEGV’in koruyucu etkisine dikkat çekiyor: 
“TEGV, bizi sokağın tüm tehlikelerinden korudu. Kendine güvenen, sevgi dolu ve sosyal sorumluluk bilincinde bireyler olmamızı sağladı. Bizler birlik ve beraberliğimizi, mutlu bir çocukluk geçirmemizi bu kuruma borçluyuz. Küçükken koşarak gittiğimiz birimde hâlâ aynı neşe içinde bir aradayız. Bu sevgi bağı, bir aile olmamıza vesile oldu. Şu anda çocuklarımız da bu ailenin bir parçası”
