Narin Güran Davasında Yargıtay Süreci Başladı

Narin Güran cinayeti... Enes Güran'ın avukatından Yargıtay'a 'daraltılmış baz raporu' itirazı

İstinaf Mahkemesi Cezaları Onadı

Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde 21 Ağustos 2024’te kaybolan Narin Güran’ın cansız bedeni, arama çalışmalarının 19’uncu gününde “dere yatağında çuvalda, üzeri 30, 25 ve 20 kilo ağırlığında 3 taşla kapatılıp çalılıklarla gizlenmiş halde” bulundu. Soruşturma kapsamında açılan davada, Diyarbakır 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi, amca Salim Güran, anne Yüksel Güran ve ağabey Enes Güran’a ‘iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Komşu Nevzat Bahtiyar ise ‘suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme’ suçundan 4 yıl 6 ay hapis cezası aldı. Bahtiyar’ın “Narin’i öldürmediğini, yalnızca cansız bedenini dereye taşıyıp gizlediğini” savunduğu belirtildi.

Beraat Kararının Ardından Bilirkişi Tartışması

Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 1’inci Ceza Dairesi, 26 Mayıs’ta dört sanık hakkındaki cezaları oy çokluğuyla onarken, mahkeme başkanı muhalefet şerhi koydu. Başkan, “kamera kayıtları, baz raporları, DNA bulguları, PSA ve kıl örneklerinin eksik incelendiğini” belirterek, “anne, ağabey ve amcanın kısa sürede birlikte cinayeti işlediği yönündeki kabulün hayatın olağan akışına aykırı olduğunu” vurguladı. Bu gelişmeler yaşanırken, Bismil ilçesinde 2013 yılında öldürülen Arif Meçin davasında daraltılmış baz raporuyla tutuklanan üç sanık, “delillerin şüphe boyutunda kaldığı” gerekçesiyle beraat etti.

Avukattan Yargıtay’a Kritik Çağrı

Enes Güran’ın avukatı Mahir Akbilek, Yargıtay’a sunduğu dilekçede, Narin Güran davasındaki bilirkişilerin Bismil’deki davada da benzer rapor hazırladığını ve sonuçta sanıkların beraat ettiğini belirterek, “dosyada mevcut daraltılmış baz çalışmasını gerçekleştiren bize göre yetkisiz, usule aykırı atanmış, alanlarında uzman olmadıkları tartışmasız bulunan ve yetkinliklerini ortaya koyacak diploma/sertifika gibi belgelere sahip olup olmadıkları bile bilinmeyen bilirkişiler” ifadelerine yer verdi. Akbilek, söz konusu bilirkişilerin hazırladığı raporu “bilimsel facia” olarak nitelendirerek, Yargıtay’dan bu raporların dikkate alınmamasını talep etti.