Gaziantep Üniversitesi Hastanesi karşısında bulunan bir Kuran kursunda 9 yıl önce 12 yaşındaki M.E. isimli 6. sınıf öğrencisi, tanımlanamayan bir isim taşıyan bir yatılı Kuran kursuna gitti. M.E., aynı kursta eğitim gören ve odada beraber uyudukları 3 yaş büyük M.A. tarafından cinsel istismara uğradığını ifade etti. Bu istismarlar, 7. ve 8. sınıfta da devam etti. M.E., lise 1. sınıfa geçmeden Kuran kursundan ayrıldı.
M.E., üniversite eğitimi aldığı sırada yaşadıklarını bir hocala paylaştı. Hocanın yönlendirmesiyle, M.E. M.A. hakkında suç duyurusunda bulundu ve aynı zamanda yıllar sonra gerçekleştirdiği telefon görüşmesini kayıt altına alarak bu kaydı savcılığa teslim etti. M.A., Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ifadesi alındığında iddiaları reddederek, ses kaydındaki kişinin kendisi olmadığını savundu.
Savcılık, bu durumu çözmek için ilginç bir yönteme başvurdu. M.A.’ya ait olan sözleri kendisine tekrar söylettirerek bunu yakaladı ve ardından bu kaydı bilirkişiye incelemek üzere gönderdi. Bilirkişi, M.A.’ya ait olduğu tespit edilen ses kaydında “İnsanoğlu işte gaflete düşebilir, şeytana uyar” ve “Bir müslüman diğer müslümanın ayıbını örter” gibi ifadelerin bulunduğunu bildirdi. Savcılık, M.A. hakkında “çocuğun nitelikli cinsel istismarı” suçundan 42 yıla kadar hapis talebiyle dava açtı. İddianamede ayrıca, M.A.’nın suç tarihinde 15-18 yaş aralığında olması nedeniyle cezada indirim yapılması talep edildi.