İslam dinine yönelik nefret suçları devam ediyor. Avrupa’nın birçok ülkesinde, son olarak Danimarka’da Kuran-ı Kerim’in yakılması olayı gerçekleşti. Türk Büyükelçiliği’nin hemen karşısında gerçekleştirilen bu gösterilerin artması tesadüf değildir. Avrupa’da ve dünyanın birçok yerinde İslam düşmanlığının maksimum seviyeye çıktığını görmekteyiz. İronik bir şekilde insan hakları ve özgürlüklerinden bahsedenler, 2 milyar Müslümanın en temel hakkı olan inançlarına saygı duyulması gerektiğini göz ardı etmektedirler. Hangi dine veya inanca mensup olursa olsun, kutsallara hakaret etmek insanlık suçudur. İslam düşmanlığının Avrupa’da yeni bir siyasi dalga haline gelmesine seyirci kalanlar, aslında kendilerinin de sonlarını hazırladıklarının farkında değillerdi. Avrupa’nın çürümekte ve çökmekte olduğunu, makul ve ılımlı siyasi akımların elinde zibidi, faşist İslam düşmanlarının esiri ve oyuncağı haline geldiğini gösteren bu manzarayı görüyoruz. İngiltere’de yapılan bir araştırmada, Avrupa’da İslam düşmanlığının hızla arttığı ortaya çıkmıştı. Bu konuda uyarılarımızı yapıyoruz. Avrupalılar, bu meseleyi sadece izlemek yerine harekete geçmelidirler. Kuran’ı yakma gibi nefret suçları, dine ve vicdan hürriyetine karşı açık bir saldırıdır. Bu lanetli eylem, Danimarka yetkililerinin duyarsızlığıyla desteklenmektedir. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik de Kuran-ı Kerim’e yönelik eylemi lanetleyerek, din ve vicdan hürriyetine karşı gerçekleştirilen bu nefret suçunu kınamıştır. Danimarka yetkililerinin provokasyonlara karşı duyarsız kalmaları, aslında bu nefret suçlarını destekledikleri anlamına gelmektedir.