Çocuk ve gençler, bazen bir İngiliz şarkıcıya veya bir ABD’li disk jokeye, sinema sanatçısına veya bir futbolcuya, Instagram ve TikTok gibi sosyal medya platformları üzerinden ulaşmaya çalışırken sahte hesaplar tarafından tuzağa düşürülüyorlar. Bilişim Hukuku Derneği Başkanı Kürşat Ergün, bu şekilde işlenmiş birçok dosya bulunduğunu ve çocuk istismarı vakalarının ağırlıklı olarak 14-15 yaş grubunda olduğunu, bazen de 16-17 yaş grubunun da dahil olduğunu söyledi. Sahte hesaplar aracılığıyla ünlü bir kişinin adı altında başlayan yazışmaların zamanla telefon ve yüz yüze konuşmalara dönüştüğünü belirten Ergün, çocukların nasıl kandırıldığını şu şekilde açıkladı:
“14-15 yaş grubunu kandıranlar genellikle kendilerini çocuk hesabı olarak tanıtıyor; genç grubunda ise görüşmeler bir ünlünün sahte hesabı üzerinden başlıyor. Yaklaşık bir buçuk ay süren yazışmalarda önce arkadaş olunuyor ve güven kazanılıyor. Bu süre zarfında çocuk ve gençlerden aileleriyle veya kendileriyle ilgili özel bilgiler elde ediliyor. Ardından sesli ve görüntülü konuşmalara geçiliyor. İstismara yönelik cinsel içerikli ve pornografik sözlü mesajlar yazılıyor. Çocuktan veya gencin bikinili, mayolu hatta çıplak fotoğraflar isteniyor; cinsiyet fark etmiyor bu kişiler için.”
Bu şekilde görüntülü konuşmalar gerçekleştiriliyor ve ardından buluşma talep ediliyor. Buluşmaya gitmeyen çocuk ve gençler ise fotoğraf ve videolarının ailelerine veya yakın arkadaşlarına gönderilmesiyle tehdit ediliyor. Eğer buluşmaya giderlerse, cinsel saldırıya maruz kalabiliyorlar. Aile buna şahit olursa şantaj durumuyla karşı karşıya kalıyor. Çocuğun fotoğrafı bir internet sitesine yükleniyor ve “Bu kaldırılsın diye bize şu kadar para verin” deniliyor. Bu para talepleri ailenin maddi durumuna göre değişiyor çünkü çocuğun ve gencin ailesinin varlığı öğrenilmiş oluyor. Tabii ki bu şantaj hiçbir zaman bitmiyor. Çocuk ve gençler utanç, endişe ve korkuyla intihara kadar sürüklenebiliyor. Bu korkunun, polis ve mahkemelere yansımamış yüzlerce vakaya sebep olduğunu tahmin ediyoruz.
Biz ailelere öncelikle çocuklarının sosyal medyada kimlerle ne zaman yazıştığını takip etmelerini öneriyoruz. Gençler genellikle gece yarısı yazışırken, küçük yaş grubu ise gün boyunca odalarından çıkmadan bu tür kişilerle yazışabiliyor. Eğer böyle bir durumla karşılaşırsanız, lütfen polisten destek almaktan korkmayın.”
Bilişim Hukuku Derneği Başkanı Kürşat Ergün, sorunun oldukça büyük olduğunu ve halkın bu konuda eğitilmesi için en çok izlenen çizgi filmler ve diziler üzerinden mesajlar verilmesi gerektiğini belirtti. Televizyon ve radyolarda kamu spotlarının yayınlanmasını talep eden Ergün, Milli Eğitim Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Aile Bakanlığı ve ilgili diğer kurumların koordineli bir eylem planı hazırlamasını istedi. Siber güvenlik uzmanları, genç ve çocukların sosyal medyada istismarcıların yanı sıra fuhuş, organ mafyası, uyuşturucu ağları gibi birçok suç örgütünün de hedefi olabileceğine dikkat çekerek aileleri ve öğretmenleri, gençleri dikkatli olmaları konusunda uyardılar.
Hürriyet’e bilgi veren eğitimciler, bu tür tuzaklara düşen çocuk ve gençlerin aileler tarafından başarı baskısı altında olduğuna dikkat çekti. Örneğin 11. ve 12. sınıfa geçen gençler, üniversite sınav stresinden kaçmak için hayranlık duydukları yerli ve yabancı ünlüleri izleyip, onlara ulaşma isteğiyle sahte hesapların tuzaklarına düşebiliyorlar. Bu kişilerin onlara âşık olduğunu düşünüyorlar ve ABD’den biriyle yazıştıklarını sanarak, üniversite eğitimi için Stanford’a gitme hayali kuruyorlar çünkü sahte hesaplar gençlere bu şekilde çağrı yapıyor, “Sen gel benim yanımda, Stanford’da oku” diyorlar. Örneğin “Ankara’ya geleceğim, şu otelde buluşalım” gibi taleplerde bulunuyorlar. Bitcoin istedikten sonra 3 bin dolar talep ediyorlar. Gönderenlerin Ortadoğu veya Pakistan’dan olduğu gibi birçok farklı yerden yazıyorlar.” Eğitimciler, çocukların ve gençlerin kendilerini uyaranda dinlememelerini hatta onları “kıskanç” görmelerini söylediler.