Nursace adlı bir ayakkabı ve çanta markasının sahibi olan Nurettin Çelik (53) ile Belaruslu Valeryıa Korosteleva (28) arasında açılan bir dava İstanbul Aile Mahkemesi’ne taşındı. İkili 2017 yılında tanıştı ve evlilik dışı bir ilişki yaşamaya başladı. 2019 yılında çiftin bir kız çocuğu dünyaya geldi. Çocuğun sadece 4 aylıkken Nurettin Çelik tarafından nüfusa kaydedildiği görülüyor. Ancak Çelik ile Korosteleva geçtiğimiz yıl ayrıldı. Bu durum üzerine Çelik, çocuğun yurtdışına kaçırılma riskinden endişe ederek Aile Mahkemesi’ne başvurarak çocuğuyla şahsi ilişki kurulması için dava açtı. Mahkeme, baba ve çocuk arasında belirli günlerde ve dini bayramlarda şahsi ilişki kurulmasını kararlaştırdı. Ancak iddiaya göre Korosteleva, mahkeme kararını dikkate almadı ve şu anda 4 yaşında olan Monanur’ı babasıyla görüştürmemeye başladı.
Nevin Öztürk adındaki avukatın dilekçesinde şu ifadelere yer verildi: “Korosteleva, kızıyla yaşadığı eve müvekkilin tanımadığı insanları getiriyor. Müvekkil bu durumu karşısında hakaretlere uğruyor ve “yaşlı, cahil, paranoyak insan” olarak nitelendiriliyor. Korosteleva, küçük çocuğunu evde yalnız bırakıp gece kulüplerinde eğlenmek için dışarı çıkıyor ve sabah alkollü bir şekilde eve geri dönüyor. Ayrıca çocuğun eğitimi de aksamış durumda, geçen yıl 98 gün boyunca çocuğu okula göndermemiştir. Korosteleva’nın düzensiz bir yaşam tarzı var ve sık sık ülke değiştiriyor. Bu durum küçük çocuğun istismara açık hale gelmesine neden oluyor. Müvekkil çocuğunu Müslüman olarak yetiştirmek istiyor, ancak Korosteleva Hıristiyan bir birey olup çocuğun Müslüman olarak yetişmesini istemiyor. Bu nedenle çocuğun velayetinin anneden alınarak müvekkile verilmesini talep ediyoruz.”
Korosteleva’nın dilekçesinde ise şu ifadeler kullanıldı: “Müvekkil, velayet hakkını kötüye kullanmamıştır ve çocuğun babasının görüşlerine uygun bir şekilde davranmıştır. Müvekkile yöneltilen iddiaların çirkince, asılsız ve kötü niyetli olduğunu düşünüyoruz. Nurettin Çelik yoğun bir çalışma hayatı olan bir iş adamıdır. Eğer velayet babaya verilirse, çocuğun bakıcılarla ilgisiz ve sevgisiz bir şekilde büyüyeceği açıktır. Babanın çocuğu kişisel ilişki günlerinde bile bakıcılara emanet ederek gönderdiği görülmektedir. Bu nedenle davayı reddetmeyi talep ediyoruz.”