Balıkçılıktaki Verimsizlik ve Çözüm Önerileri

Denizlerdeki çeşitlilik bu avlanmayla böyle sürmez

Doç. Dr. Ekin Akoğlu: “Balıkçılar Fazla Zaman Harcıyor, Verimsiz Avcılık Karbon Salımını Artırıyor”

ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ekin Akoğlu, balıkçıların aynı miktardaki balığı yakalamak için geçmiş yıllara göre fazla zaman harcadığını ve verimsiz avlanmanın balıkçılık faaliyetlerinde karbon salımını artırdığını belirtti. TÜİK su ürünleri verilerine göre avcılık yoluyla üretim, 2023’te bir önceki yıla göre yüzde 35,5 artarak 454 bin 59 ton oldu. Akoğlu, Türkiye denizlerinde avcılığı yapılan 70, iç sularda ise 30’un üzerinde balık türü olduğunu belirtirken, son istatistiklere göre Kovid-19 salgını süresince stokların biraz toparlanmasının avcılıkta bir artışa neden olduğunu ifade etti.

Avcılıkta Artış Yalancı Bir İkramiyedir

Avcılık miktarının inişli çıkışlı bir seyir izlediğine dikkat çeken Akoğlu, “Avcılığımız sürdürülebilir değil. Şu anda bir artış trendi var, ancak önümüzdeki yıl veya bir sonraki yıl tekrar bir azalma olacağını düşünüyorum” dedi. El Nino’nun küresel ısınmanın etkisini güçlendirdiğini belirten Akoğlu, bu etkinin önümüzdeki yıllarda da avcılık sezonlarında görüleceğini vurguladı. Balıkçıların denizde geçirdikleri sürenin arttığını aktaran Akoğlu, “Balıkçılar, 1 kilogram balığı yakalamak için önceki yıllara göre daha fazla zaman harcıyor. 1 saatlik avcılık faaliyeti için av miktarı yarım kilo ile bir kilo arasında değişkenlik gösteriyor. Bu durum avcılığın sürdürülebilir olmadığının ve işlerin kötüye gidebileceğinin bir sinyali olabilir” diye konuştu.

Kota Uygulamaları Yürürlüğe Girmelidir

Akoğlu, sürdürülebilir avlanma için şu öneride bulundu: “Özellikle Marmara gibi kapalı denizlerde çevresel etkilerin çok önemli olduğu göz önünde bulundurulmalıdır. Çevresel kirliliğin etkileri dikkate alınarak hızla önlemler alınmalıdır. Bu uygulamalar, balık stoklarının sürdürülebilirliğini sağlamayı ve ekosistemi korumayı amaçlamaktadır. Kaçak avcılığı önlemek için cezaların yanı sıra balıkçıların sürece dahil edilip bilinçlendirilmesi önem taşımaktadır.”

Yok Olan Türler konusuna da değinen Akoğlu, “Karadeniz’de uskumru 1970’lerden sonra neredeyse yok denecek kadar azaldı, ticari anlamda bir avcılığı kalmadı. Bunun gibi bazı türlerin kaybolacağını göreceğiz. Örneğin palamut tehdit altında. Deniz tabanında yaşayan türlerden kalkan da risk altında. Son yıllarda Akdeniz’e kıyısı olan illerimizde mercan olarak satılan balık aslında gerçek mercan değil, bir Kızıldeniz göçmeni. Böyle bir değişim yaşadık” açıklamasında bulundu.