Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, muhalefet belediyelerine karşı “Türkiye Yüzyılı” belediyecilik anlayışıyla karşılık vereceklerini belirterek, “Eğer kendi belediyelerimizde bu vizyona uygun hareket edemeyen arkadaşlarımız varsa, bayrak yarışı perspektifiyle yeni isimlerle belediyecilik standartlarını yükselteceğiz. Bu parti içinde, ben de dahil olmak üzere hiç kimse layüsel (sorgulanamaz) değildir” dedi. İl başkanları toplantısında yaptığı konuşmada Erdoğan, özetle şunları söyledi:
“Milletimize en doğru, en isabetli, en gayretli isimlerle çıkmak için çaba sarf ediyoruz. Adaylarımızı, anketler, saha çalışmaları, istişareler, görüşmeler ve diğer partiye özel yöntemlerle belirleyeceğiz. Seçim kampanya ekibimiz de çalışmalarına başlamış durumda. Cumhur İttifakı ortağımız MHP ile yürüttüğümüz görüşmeler karşılıklı anlayış ve saygı çizgisinde olumlu bir şekilde devam ediyor. Atadığımız yetkililer sürekli olarak muhataplarıyla iletişim halindedir. Geçtiğimiz günlerde MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’yi Külliyemizde ağırladık ve oldukça verimli bir görüşme gerçekleştirdik. 15 Temmuz gecesi meydanlarda kurduğumuz ittifakımızı daha da güçlendirerek geleceğe taşımak için kararlıyız.
CHP’li belediyelerin en belirgin karakteristiği, “nasıl vatandaşa hizmet edilir” sorusunu bilmemeleridir. Neden? Çünkü umursamazlar. Onların gündemlerinde, görevlerini emanet ettikleri insanlara hizmet etmek, eserler kazandırmak, halkın sorunlarına çözüm bulmak gibi bir derdi yok. Dahası, öğrenme niyetleri de yok. Onlar istismar ve korku siyasetine alışmış durumda. “Bize itaat ederek oy vereceksiniz” şeklinde bir söyleme alışmışlar. CHP’li belediye başkanlarının yönettiği bölgelerde halkımız, bu durumdan dolayı en küçük bir hizmet gördüğünde sevinçten halay çekip davul zurna çaldırmaktadır. Vatandaşlarımız, “asfalt döküldü, çöp toplandı, park yapıldı, yoldaki çukurlar kapatıldı” gibi işler yapıldığında neredeyse kurbana kesmeyi düşünecek noktaya gelmiştir. Hatta bazı yerlerde, oy verip seçtikleri belediye başkanlarının şehirlerine geldiğini duyduklarında, 40 yıldır görmediği dostunu görmüş gibi sevinmektedir. İnşallah bu sıkıntılı durumu milletimizden alıp götüreceğiz. Şehirlerimizin daha fazla zaman kaybetmesine izin vermeyeceğiz. AK Parti ve Cumhur İttifakı yönetimindeki tüm belediyelerimizi korumakla kalmayacak, Allah’ın izniyle daha yüksek oranlarla tekrar kazanacağız. Kazanmak, hatta ezici bir çoğunlukla kazanmak dışında başka bir seçeneğimiz yoktur. Şu anda bir seçime hazırlanıyoruz.
Genel Merkezimiz ve Meclis Grubumuzla önümüzdeki 4 ayı, tüm ayrıntılarıyla hazırlıklarını yürütüyoruz. Tırmanışını çözecek muhalefet belediyelerine karşı Türkiye Yüzyılı belediyecilik anlayışıyla karşılık vereceğiz. Kendi belediyelerimizde de bu perspektife uymayan arkadaşlarımız varsa, bayrak yarışı yaklaşımıyla yeni isimlerle çıtayı yükselteceğiz. Daha önce de söylediğimiz gibi, bu partide, ben de dahil olmak üzere kimse sorgulanamaz değildir.”
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde AK Parti Genel Merkezi’nde bulunan engelli sporcularla bir araya geldi. Erdoğan, Down Sendromlu Futsal Milli Takımı’nın Avrupa Şampiyonası’nda Portekiz’i yenerek şampiyon olmasının ardından sporcuları tebrik etti.
Erdoğan, il başkanlarına dönerek “Her bir arkadaşımız, ülkemize, milletimize, şehrine ve partiye verdiği hizmet bakımından değerlidir” diyerek şu şekilde konuştu: “Belediye başkan adaylarını bu anlayışla belirlemek bizim sorumluluğumuzdur. Bireysel siyasi hesaplar, kişisel ilişkiler ve bu yaklaşıma ters düşen herhangi bir etkenin aday belirleme ve seçim kampanyası çalışmalarını etkilemesine izin veremeyiz. Genel merkezimizden, Meclis grubumuzdan ve teşkilatlardan beklediğim, 31 Mart seçim sürecine bu ilkeler çerçevesinde yaklaşmalarıdır. Aksi takdirde, milletimizin karşısında hep birlikte başımız öne eğilir. Bu duruma nasıl geldiğimizi sorgularız. Bu nedenle kararlılıkla hareket etmeliyiz. Hiçbirimiz bu sorumluluğun altından kalkamayız.”