Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, TASC tarafından New York’taki Rockefeller Plaza’da düzenlenen bir programa katıldı. Erdoğan, yaptığı konuşmada 14 ve 28 Mayıs tarihlerinde gerçekleşen seçimlere, tüm zorluklara rağmen yurt dışından yoğun bir katılım olduğunu belirtti. Erdoğan, “Milletimiz hem iradesine hem de geleceğine sahip çıkmıştır. Iradelerine sahip çıkmak için birçok zorluğu göğüsleyen tüm vatandaşlarıma, şahsım ve millet adına teşekkürlerimi sunuyorum. Oylarını alamadığımız vatandaşlarımızın gönüllerini kazanmak için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Aramıza hiç kimsenin ve hiçbir çıkar hesabının girmesine asla izin vermeyeceğiz. Birbirimize kenetleneceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının devamında Türkiye’de yaşanan 6 Şubat deprem felaketinin ardından dünyanın dört bir yanından Türkiye’ye maddi ve manevi destek sağlandığını hatırlattı. Erdoğan, “Bu seneki toplantımızı ülkemizin 6 Şubat’ta yaşadığı depremlerin acısını yüreğimizde hissederek yapıyoruz. Bazı Amerika’da yaşayan kardeşlerimizin de bu depremde yakınlarını kaybettiğini biliyorum. Onlara başsağlığı diliyorum. Depremde 11 ilimizde 14 milyon insanımız doğrudan etkilendi. Hükümet olarak deprem bölgesine yardım için tüm imkanlarımızı seferber ettik ve yaralarımızı en kısa sürede sarmaya başladık. Şu ana kadar 200 bin deprem konutunun inşaat süreci başlamış durumda. Amacımız bir yıl içinde 319 bin konutun inşasını tamamlamak ve depremzede kardeşlerimizi güvenli yuvalara kavuşturmaktır. Toplamda ise 650 bin konut inşa edeceğiz. ‘Dost kara günde belli olur’ sözünün hikmetini bu süreçte bir kez daha anladık. Dünyanın dört bir yanından insanlar bizim için harekete geçti ve maddi ve manevi destekleriyle yanımızda oldular. Amerika’da olan kardeşlerimizin desteğini hissettik. Sizlerin sağladığı yardımlar, yaralarımızın iyileşmesine yardımcı oldu” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının bir bölümünde dünyada son yıllarda artan ırkçılık ve İslam düşmanlığına dikkat çekti. Erdoğan, “Özellikle İslam düşmanlığı ve ırkçılıkla mücadelede birlik olmalıyız. Bu saldırganlık dünyada yayılmaktadır. Bugün çoğunlukla Müslümanları hedef alan saldırıların, yarın farklı kökenlere, dilleri, kültürleri ve inançları olan gruplara yönelebileceğini düşünmek kuvvetle muhtemeldir. Türk-Amerikan ilişkilerini zehirlemek isteyen çıkar grupları da bulunmaktadır. Hakikatleri anlatarak, Türkiye’yi temsil ederek bu gruplara engel olacağız. İslam düşmanlığı kontrol altına alınmadığı sürece suçlular daha cesur hale gelecektir. Türkiye olarak büyüyen bu tehlikeye karşı tepkimizi ortaya koyuyoruz. Kur’an-ı Kerim’e yönelik yapılan hiçbir saldırı kabul edilemez. Dünya genelindeki 2 milyar Müslümanın kutsallarına saldırıyı, fikir özgürlüğü adı altında meşrulaştırmaya asla izin vermeyeceğiz. Bu konunun uluslararası toplumun gündeminde kalması için çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz” diye konuştu.
Erdoğan, konuşmasının devamında terörle mücadeleye vurgu yaparak, “Hiçbir terör örgütüne izin vermiyoruz. Sınırlarımız içinde ve dışında terör örgütleriyle mücadelemizi sürdüreceğiz. Milletimizin haklarını savunurken, küresel adaletsizlikleri ve eşitsizlikleri gidermek için çaba sarf ediyoruz. Bu amaçla güçlü, yapıcı, aktif ve dengeli bir dış politika izliyoruz. Bölgesel ve küresel krizlerde üstlendiğimiz kritik rollerle, arabuluculuk alanında dünya çapında tanınır bir konuma sahibiz. Rusya-Ukrayna savaşındaki duruşumuz tüm dünyanın takdirini topladı. Esir takasından Karadeniz girişimine kadar birçok başarıya imza attık. ‘Savaşın kazananı olmaz, barışın kaybedeni olmaz’ inancıyla çabalarımızı çok yönlü olarak sürdürmeye devam ediyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının sonunda Türkiye ve Amerika arasındaki ilişkilerin her geçen gün geliştiğini belirterek, Başkan Biden ile dostluk ve iş birliği konusunda anlaştıklarını ifade etti. Erdoğan, “Türkiye ile Amerika arasındaki ticaret hacmi geçen yıl 32 milyar doları aşarak rekor bir seviyeye ulaştı. Gelecekte iş birliğimizi daha da ilerleteceğiz. Devletler arası ilişkilerde farklı görüşler normalken, ortak paydaların daha fazla olduğunu ve birçok fırsatın bulunduğunu biliyoruz. Gelecekte ortak çıkarlar temelinde iş birliğimizi daha da ileriye taşıyacağız.” ifadelerini kullandı.