“Deprem Bölgesinde Yaraları Sarıyoruz”
Ülkemizin gündemine yerleşen deprem bölgesindeki travmayı hafifletme çabamız hız kesmeden devam ediyor. Yardımları düzenli bir şekilde ulaştırarak yaraları sarmak için çalışıyoruz. Şehirlerimizi hızla ayağa kaldırmak amacıyla bölgede peş peşe temel atma törenleri düzenliyoruz. Adıyaman’da 65 binden fazla konut ve köy evinin yarısından fazlasının inşasına başlamış bulunmaktayız, böylece verdiğimiz sözleri tutuyoruz. Hatay’daki yerinde dönüşüm projemize başvuru sayısı 86 bini aşmış durumda. Bu şehrimizi de kısa sürede ayağa kaldırmak için büyük çaba sarf ediyoruz. Umarım yakın zamanda depremzedelerimizle birlikte yeni evlere kavuşmanın sevincini paylaşma fırsatını bulacağız.
“Bir Hafta Sonra ABD’ye Gideceğiz”
Hafta sonu, G-20 liderler zirvesi için Hindistan’da bulunacağız. Ardından bir hafta sonra Amerika’ya giderek BM’de görüşmeler yapma planımız bulunuyor. Sayın Putin ile Soçi’de gerçekleştirdiğimiz kapsamlı ve verimli görüşme, tahıl koridoru dahil pek çok insani konunun masada olduğu bir dönemde gerçekleşti ve dünya tarafından takdir edildi. Bu görüşme, Türkiye’nin dünyayı ve olayları doğru okuduğunun bir göstergesi olarak kabul ediliyor.
“Kur ve Enflasyon Fiyatları Etkiliyor”
Son dönemde ülkemiz ekonomisinde yaşanan olayları doğru bir şekilde analiz eden ve teşhis koyan objektif ve vicdanlı ekonomistlerin sayısı oldukça az. İnancımız odur ki, Allah’ın izniyle enflasyonla mücadelede başarılı olacağız. Döviz kuru ve enflasyondaki artış doğrudan fiyatlara yansımaktadır. Anlamsız fiyat artışlarına tanıklık ediyoruz. Etiketler üzerinde büyük oranda artışlar yapılmaktadır. Aynı ürünün farklı yerlerde farklı fiyatlarla satıldığı durumlarla karşılaşıyoruz. Bu da fiyat artışlarının psikolojik nedenlere dayandığını göstermektedir. Ağustos ayı verileriyle yıllık enflasyonun yüzde 56’ya yükselmesi, hayat pahalılığıyla daha sıkı mücadele etmemiz gerektiğine işaret etmektedir.
Beklenmedik durumlarla karşılaşsak ve küçük gerilemeler yaşasak da her seferinde hızla toparlanıp daha iyi sonuçlar elde etmekteyiz.
Ev, araba ve hizmet fiyatlarıyla enflasyon mücadelemize zarar vermek isteyenleri sosyal medyadaki toksik ortam da yanıltmaktadır. Çalışanların maaşlarına yapılan her artış, daha paraya dönüşmeden ürün ve hizmetlere yansıtılmaktadır. İkinci el araç ticaretini düzenlemek amacıyla kimlik doğrulaması ve para cezası getirdik. Galericilere 221 milyon lira idari para cezası uygulandı. Stokçuluk yapan perakendecilere verilen ceza ise 188.5 milyon lirayı geçti. Bu idari para cezalarının caydırıcılığı açıktır. 2024 bütçesiyle bu konuda gerekli adımları atacağız. Aynı zamanda elektronik ticaret platformlarının işleyişini de tüketici ve küçük çaplı işletmeler açısından yakından takip ediyoruz.
“Gençlere Cep Telefonu ve Ev Desteği”
Yüksek öğrenim gören öğrencilerimize verdiğimiz taahhüt olan 10 GB internet ve cep telefonu desteği konusu üzerinde çalışmalarımızı değerlendirdik. Cumhurbaşkanı Yardımcımız ve ilgili bakanlarımızın sunmuş oldukları çalışmayı detaylandırmaları için talimat verdik. Nihai çalışmanın sonuçlarını önümüzdeki toplantımızda gençlerimizle paylaşacağız. Ayrıca, evlenmek isteyen gençlere uygun şartlarda kredi imkanı sunabilmek için yakından ilgileniyoruz. Çiftçilerimizle müjdelemek istediğimiz bir haberimiz var. 2023 üretim yılında ekilen buğday, arpa, yulaf, çavdar, tritikale ve çeltik üreticilerimizin mazot ve gübre desteklerini 2023 Ekim ayından itibaren Ziraat Bankası hesaplarına tanımlayacağız.
“Sanat ve Spor Alanlarında Bozguncular Var”
Kültür-sanat, spor gibi ortak değerlerimizin etrafında birleşmemiz gereken alanları, ne yazık ki bozgunculuk aracı haline getirmeye çalışanlar olduğunu görüyoruz. Otobüslerde, metrolarda ve mağazalarda, insanlarımıza yönelik tacizlere varan küstahlıklara daha sık rastlamaya başladık. Kimse şunu unutmamalıdır ki bu ülke bir avuç azınlığın malı değildir ve bu millet aynı azınlığın kölesi olarak görülmemelidir. Herkesin, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olsun olmasın, tüm bireylerin var olma, yaşama ve kendini ifade etme hakkına ve oy tercihlerine saygı göstermesi zorunludur. Kendi özgürlük alanını başkalarının haklarının sınırlarında korumamız gerektiğini bilmeden hareket eden faşist zihniyet hem milletimizin gözünde hem de yargı önünde hesap vermek zorunda kalacaktır. Başka bir dil konuşan, başı örtülü veya sakallı insanlara hakaret etmek kabul edilebilir bir davranış değildir.