Eğirdir Gölü’nün Durumu Endişe Verici

Türkiye’nin önemli tatlı su kaynaklarından biri olan ve stratejik öneme sahip Eğirdir Gölü, bu yıl özellikle zor günler geçiriyor. 1950’li yıllarda ortalama su derinliği 16 metreyken günümüzde 3,2 metreye kadar düşen ve su miktarındaki kaybın yüzde 70’e ulaştığı belirtilen gölde önceki günlerde başlayan alg patlaması ve müsilaj sorunu büyük endişe yaratıyor.

Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) bilim danışmanı Dr. Erol Kesici, Eğirdir Gölü’nde meydana gelen sorunları şu şekilde açıkladı: “Gölün bazı kıyı kesimlerinde suyu kaplayan alg patlaması ve gölün üst kısmını müsilaj tabakasının kaplaması ciddi bir tehdit oluşturuyor. Gölün ileri kesimlerinde su renginin siyanobakteri etkisi altında olduğunu gözlemliyoruz. Bu durum gölde aşırı kirliliğin işareti olarak karşımıza çıkıyor.”

Dr. Kesici, aşırı oranda artan alg oranlarının göl kirliliğinin belirtisi olduğunu vurgulayarak, “Tatlı su kaynağının bitkilerle istila edildiği gölde alınacak önlemlerin acil olduğunu belirtmek gerekir. Aksi halde, gölün eski su kalitesine geri dönmesi imkansız hale gelebilir. Siyanobakteri istilasının hızla artması, gölde tehlikeli bir dönemin başladığının göstergesidir” dedi.

Göldeki aşırı alg artışının suyun kalitesini düşürdüğünü ve su canlılarının yaşamını tehdit ettiğini belirten Dr. Kesici, göldeki tuzluluk oranının da giderek arttığını ifade etti. Bu durumun göldeki ekosistemi olumsuz etkilediğini söyleyen Dr. Kesici, “Eğirdir Gölü’nün havzasıyla birlikte korunması gerekmektedir. Yıllardır atık alanı olarak kullanılan göllerdeki kirlilik sorunu artık açıkça kendini göstermektedir. Bu durumun önüne geçilmezse, göldeki canlı çeşitliliği ve ekosistem direnci büyük risk altında olacaktır” şeklinde uyarıda bulundu.