Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, Molde maçının ardından şunları ifade etti: “Molde’nin iç saha performansını biliyorduk, ancak deplasmanda aynı başarıyı yakalayamıyorlar. Bizim için zorlu olan, sentetik sahada oynamaktı. Bazı anlarda rakibe karşılık veremememize rağmen iyi işler başardık. Kanatlardan gelen hücumlarla rakibimize net pozisyonlar verdik. Maçın sonlarına doğru ise 3’lü savunmaya geçtik.”

“Mauro’nun attığı ve attırdığı golle maça damga vurdu. Takım adına bu turda en iyi şeyi gerçekleştirdi ve kendisine teşekkür ediyorum. Bu galibiyetin ardında büyük emeği vardı.”

“Rakibimize çok kolay şekilde top kaptırıyoruz. Kendi sahalarında oldukça motiveli bir takım vardı, fakat bu sonuç bizim için sevindirici. İkinci maç çok daha farklı olacak. Eksiklerimiz var, Torreira’nın yokluğu bizim için iyi olmadı.”

“Trabzonspor derbisini ve bu maçı kazandık. Bu sonuçlar oldukça önemli. Kadromuz tam değil, yeni transferlerimiz var ama henüz kullanamıyoruz. Bu süreci en iyi şekilde atlatmak oldukça kritik. İkinci maçta çok daha farklı bir Galatasaray ortaya koyacağız ve bunu açıkça göstereceğiz.”

“Yunus’un penaltı pozisyonunda net bir elle oynama vardı, neden verilmedi anlamadım.”

“Eksiklerimiz vardı. Torreira’nın cezası, Zaha ve Ziyech’in sakatlıkları nedeniyle bizimle birlikte oynayamadılar. Üstelik bugün Tete’yi de ilk defa sahaya sürdük. Bazı bölgelerde oyuncu eksikliğimiz bulunuyor. Gerçekte bu maç, saha koşulları nedeniyle zaman zaman bizim kontrolümüz dışında gerçekleşti. Bu bir Şampiyonlar Ligi maçı değildi.”

“Takviye ihtiyacımız var ve bu takviyeleri yapacağız. İlk olarak elimizdeki oyunculara şans vermek istiyoruz. Şampiyonlar Ligi yolunda en az 2 takviye daha yapmayı düşünüyoruz… Burada önemli bir adım attık ve ikinci maçta bu başarıyı sürdürmek istiyoruz. İhtiyaçlarımızı biliyoruz ve arayışlarımız devam ediyor. Bu eksik kadro ile bugünlere önemli işler başardık. Kadromuz tam olduğunda bunu kanıtlayabilecek gücümüz var. Şampiyonlar Ligi’nde yer alırsak, bunu göstereceğimize inanıyorum.”

“Daha önce Başakşehir’i çalıştırdığım dönemde Şampiyonlar Ligi’nde yer aldım. Ancak kendi yetiştiğim kulüple Şampiyonlar Ligi’nde oynamak gerçekten harika olur. Bu durum, ülke sıralaması açısından da son derece önemlidir. Son 12-13 yıldır play-off aşamasından Şampiyonlar Ligi’ne katılan bir takımımız olmadı. Türkiye için Şampiyonlar Ligi’nde bir temsilcimizin olması son derece değerlidir. Ekonomik olarak kulübümüzün elde edeceği gelirlerin yanı sıra manevi olarak da benim ve oyuncularımın Şampiyonlar Ligi’nde olması büyük bir anlam taşır.”