Görme Engelli Judo Sporcusu Çavdar, Engelleri Aşarak Hedeflerine Ulaşıyor

Gönül gözüyle şampiyon

Görme Engelli Çavdar, Judo ile Engelleri Aşıyor

18 yaşındayken babasının vefatıyla hayatı değişen ECEM Taşın Çavdar, gece körlüğü (tavuk karası) hastalığı sonucu görme yetisini kaybetti. Yüzde 70 görme yetisini kaybeden Çavdar, babasının üzüntüsünün yanı sıra engelli bir yaşama adapte olma zorluğuyla da mücadele etmek zorunda kaldı. Ancak judo sayesinde sarılarak büyük başarılara imza attı. Dünya ve Grand Prix şampiyonalarında birincilik, ikincilik ve üçüncülükler elde eden Çavdar, 2016 Rio Olimpiyatları’nda Türkiye’ye bronz madalya kazandırdı. Şimdi ise çapraz bağları kopan Çavdar’ın hedefi, “Son olimpiyatım” dediği Paris Olimpiyatları’nda altın madalya için kürsüye çıkmak.

Çavdar’ın hayat hikâyesi bu zor süreçte nasıl dönüştüğünü anlatıyor: “Sporla ilgilenen biriydim ve atletizmle uğraşıyordum. Ancak lise yıllarında ailemin maddi durumu sebebiyle tekstil atölyesinde çalışmaya başladım ve liseyi açıktan okumaya başladım. Bir gün bir doktor, tavuk karası hastalığına sahip olduğumu ve bir gün görme yetimi kaybedeceğimi söyledi. İlk başta anlam veremedim çünkü o zamanlar normal görüp gözlük kullanan biriydim. Bir arkadaşımın tavsiyesiyle engelli derneklerinin varlığını öğrendim. Aslında o zamanlar engelli olmadığımı inkar ediyordum.”

Engelli derneklerine katıldığımda ücretsiz kursların olduğunu gördüm ve bu kurslara katılmaya başladım. Engelli dünyasına girdim, yeni arkadaşlar edindim ve görme engellilerin nasıl engelleri aştığını görmeye başladım. Önceki düşüncelerimden çok farklı bir şekilde bilgisayar kullanan, sosyalleşen ve aktif bir şekilde yaşayan görme engellilerle tanıştım. Bu deneyimlerle gerçekten ne kadar cahil olduğumu fark ettim.”

Babasını kaybettikten sonra yüzde 70 oranında görme yetisini kaybeden Çavdar, büyük bir depresyona girdi. Ancak judo sayesinde hayata tekrar tutundu: “Babamı kaybettim ve bu durum hastalığımın alevlenmesine neden oldu ve görme yetisimin yüzde 70’ini kaybettim. Bir süre büyük bir depresyon yaşadım; babamı kaybetmenin ve gözlerimi kaybetmenin etkisi beni derinden sarstı. Bir sene sonra kendime gelmeye başladım. Nasıl baston kullanacağımı öğrenmeye başladım. Görme engelli olmama rağmen insanın buna nasıl hazırlandığını anlayamazmış. Her şeyi elleyerek, koklayarak anlamaya çalışmak çok zorlayıcı oldu. Baston kullanmaktan utandım. İnsanların üzülmesi beni rahatsız etti. Ancak alışana kadar zor günler geçirdim.”

Edirne’de yaşarken milli takıma seçilen Çavdar, “Kendime hedef koyacağım ve güçlü bir kadın olacağım” diye kendine söz verdi. Olumsuz düşüncelerden kurtulan Çavdar, Avrupa şampiyonalarında üçüncü olarak hedeflerine ulaşmaya başladı. Madalyalar hem judodan daha fazla keyif aldığını hem de kendi gücünü fark etmesini sağladı. Sistematik antrenmanlar sayesinde birçok başarıya imza atan Çavdar, 2016 Rio Olimpiyatları’nda bronz madalya kazandı. Ancak 2020 Tokyo Olimpiyatları’nda yaşadığı sakatlık onun hayatında yeni bir döneme işaret etti.

“Edirne’de kalmayı sürdürdüm ve çalışmalarıma devam ettim. Hatta koronavirüs bile beni durduramadı. 2020 Tokyo Paralimpik Oyunları’nda ilk maçımda çapraz bağlarım koparak büyük bir sakatlık yaşadım. 1.5 sene antrenman yapamadım. Sporu bırakma kararı aldım. Ancak arkadaşlarımın devam etmesi beni tekrar motive etti. Turnuvaları, sporu ve arkadaşlarımı özledim. Federasyon başkanıma telefon açarak tekrar antrenmanlara başladım ve kısa sürede dünya şampiyonasına katıldım ve ikinci oldum. Bu kadarını asla beklemiyordum. 48 kiloda şu anda görme engelliler dünya sıralamasında ikinci sıradayım. Aslında bu benim için önemli olmasa da tamamen 2024 Paris Olimpiyatları’na odaklandım. Hedefim altın madalya.”