İstanbul Esenyurt’taki bir tekel bayisinde meydana gelen silahlı saldırıda iki kişi hayatını kaybetti. Son görüntü ve detaylar, olayı aydınlatmaya yardımcı oluyor. Şubat ayına ait bir kameraya yakalanan görüntüde, ölen Yunus Emre Erzen’in ağabeyi Mehmet Erzen, tekel bayisine gelen Murat Özer’in kardeşi Servet Özer ile tartışıyor ve ardından onu bacağından vuruyor. Bu sırada, tekel bayisinde bulunan baba Cantürk Erzen, Servet Özer’i dışarı çıkarıyor. Baba Erzen, yeni görüntüler ve iddialarla ilgili bazı açıklamalar yaptı.
Baba Erzen, “Mehmet Erzen’in ticaret yaptığı dünya farklı, Yunus Emre Erzen’in dünyası farklı. Onlarla hiçbir ticari ilişkimiz yok. Bir olayın, 2-3 ay sonra oğlumun öldürülmesiyle ilişkili olduğunu bilseniz bile çocuğumu orada bırakır mıyım? Gerçek olan şu ki, bu insanlarla ticari ilişkimiz vardı, selamlaşırdık. 18 yaşındaki oğlum Emre’nin yanına gittiği için alacaklı hale geldim. Servet Özer sadece isim benzerliği ve akrabalık dışında bir bağlantısı yok. Hala o görüntüleri izleyemiyorum çünkü çocuğumun ölümüne yönelik işkence ve acı içeren bir durum var. Bu çocuğa bunlar yapılması gereken şeyler değildi. Borç-alacak hesaplama yapıyorlar, Türkiye halkına sesleniyorum, biz bu insanlarla resmi bir ticaret yaptık. Oğluma ‘lan’ denmesin diye tüm parayı çöpe atarım. Onlarla sadece bir kez ticaret yaptık. Cahil biri değilim, başka çocuklarım da var, onları da mı riske atmalıyım?” diye konuştu.
Baba Erzen’e gönderilen haciz bildirimine ilişkin sorulduğunda, “Evet, olayı sosyal medyada paylaştım. Onların yaşadığı ev, duş kabini, kapılarının hepsi Emre’nin emeğine dayanıyor. Şimdi her yerde kendilerini kurtarmak için dedikodu yapıyorlar. Belki bu süre içinde 600 bin lira faiz almışlardır, ticaret başlattım. Ev 6 milyon liraydı, çocuklarımın karışmaması için 1 milyon 800 bin liraya sattım. Hala 1.5 milyon liralık çekler var, önceki alışverişlerimizden kaynaklanıyor. Borcum Türkiye şartlarında varsa, bunu en iyi Emre bilebilir” dedi.
Baba Erzen, hilti iddialarıyla ilgili olarak da “Tarık Özer, seninle bu masada oturduk. Bir evi, yatak odasını paylaştık ve sen gelip Emre’yi vurdun. Seni çok yanlış tanımışız. 35 bin lira meselesi Servet Özer ile ilgili. Evlenmeden önce düğün eşyalarını ben aldım. Kamera kayıtlarını engellemeye çalıştın ama başaramadın. Nasıl vicdanla yaşayacaksın? Dün ifade verdim. ‘Hilti’yi almışız, 35 bin lira demişler, oğlum da hiltiyi kullanınca betonu kırmadığında ‘Bu sahte, 3 bin liralık’ demiş. Servet Özer ise 35 bin lira olduğunu iddia etmiş. İşin özü bu” şeklinde konuştu.