İstanbul Valisi Davut Gül, dün medya yöneticileriyle bir kahvaltıda bir araya geldi ve İstanbul ile ilgili önemli bilgiler paylaştı. Gül, çocuk dilencilerinin şehir gündeminden çıkarılması gerektiğini vurgulayarak, “Ekonomik sebeplerle dilenen çocukları tespit ettiğimizde bu sebepleri ortadan kaldıracağız. İkinci kez yakalandıklarında ailelerine karşı adli süreç başlatacağız ve çocukları devlet korumasına alacağız. Yabancı dilenciler ise sınırdışı edilecek. İhtiyaçtan dolayı dilenmek bu şehre yakışmıyor ve bunu ortadan kaldırmamız gerekiyor. Bir kısmının dilendiricilik çeteleri tarafından organize edildiğini düşünüyoruz” dedi.
Gül ayrıca Esenyurt’taki durum hakkında da bilgiler vererek, “Esenyurt’ta özel bir sorun yok. Suç işlenmeye devam ediyor çünkü 16 milyon insanın yaşadığı bir yerde suç işlenmemesi beklenemez. Ancak suç failleri meçhul kalmıyor. Geçen yıla göre suç oranı yüzde 9 azaldı, bu da bir mücadele olduğunu gösteriyor. Devlet illegal gruplara karşı mücadele ediyor. Suç işleyenleri hoş görmeyecek, himaye etmeyecek ve normalleştirmeyeceğiz” dedi.
Kaçak göçle mücadeleye de devam edileceğini belirten Gül, “Turistle mücadele etmiyoruz, kaçak göçle mücadele ediyoruz. Göç politikamız adalet ve merhamet üzerine kurulu. Zulüm etmiyoruz, kimseyi başıboş bırakmıyoruz. Bu uygulama devam ettiği sürece düzensiz göç İstanbul’un gündeminden çıkacak. Suriyeli meselesinde ise, barış ve huzur gelecek. Misafir ettiğimiz insanlar da ülkelerine dönecek” şeklinde konuştu.
Vali Gül, sokak hayvanları konusunda da görüşlerini paylaştı. “Sokak hayvanı diye bir şey yok. Hayvanlar bir sahibe sahip olmalı. Sahipsiz hayvanların mahallede dolaşmasına izin vermek ve insanlara zarar vermesini hoş görmek gibi bir lüksümüz yok. Belediyelere bu konuda görev verilmiş. Belediyeler görevlerini yaparsa sorunlar çözülür. Hayvanlar bir sahibe sahip olacak ve sevenler tarafından sahiplenilecek. Herkes görevini yerine getirdiğinde sahipsiz hayvan problemi ortadan kalkacak” dedi.
İstanbul’daki taksi problemine de değinen Gül, taksi, müşteriler, kamu ve sivil toplum kuruluşlarının hepsinin memnun olmadığı bir durum olduğunu belirterek, “Bu sorunu bir şekilde çözmeliyiz. Minibüslerin taksilere dönüş izni verildi, ancak bu izni henüz kullanmayan yaklaşık 2 bin minibüs var. Acilse, bu 2 bin minibüsün sistemde yer alması gerekiyor. Belki taksilere metrobüs benzeri farklı alternatifler sunmak da gerekebilir. Kişisel düşünceme göre, taksi plaka bedellerini alıp valilik tarafından kentsel dönüşümde kullanmayı tercih ederim. Deprem hazırlıkları veya okulların alt yapı projeleri için bunları kullanmak daha iyi olur. Ancak bunu bir dilek olarak ifade ediyorum” şeklinde konuştu.