İstanbul’da bulunan bir sitede kendi dairemi 28 Mayıs 2018 tarihinde satan Avukat İlker Atamer, site yönetimi tarafından nisan, mayıs, haziran, temmuz ve ağustos aylarına ait aidat ve gecikme bedellerinin ödenmediği gerekçesiyle icra takibiyle karşı karşıya kaldı. Ancak İlker Atamer daireyi satmış olduğunu belirterek itiraz etti. Bu durum üzerine site yönetimi İstanbul 16. Sulh Hukuk Mahkemesi’nde dava açtı.
Bilirkişi, İlker Atamer’in daireyi 28 Mayıs 2018 tarihinde Uğur D.’ye sattığını ve talep edilen ödemelerin dairenin devir tarihinden sonra gelen dönemlere ait olduğunu belirtti. Fakat mahkeme, icra takibinin devam etmesine ve %20 icra inkâr tazminatının ödenmesine karar verdi. Sonuç olarak, İlker Atamer 22 bin 415 TL’lik ödemeyi mecburen yaptı.
Bu kararın ardından İlker Atamer, İstanbul 16. Sulh Hukuk Mahkemesi’ne bir ihtarname göndererek, hâkim Bora Akbaş’ın yanlış kararının kendisine 22 bin 415 TL maddi zarar verdiğini ve bu zararın belirtilen IBAN numarasına ödenmesini talep etti.
İlker Atamer ihtarnamede şu ifadeleri kullandı: “Sahibi olmadığım bir dairenin sahibi olduğumu iddia ederek bana ait olmayan bir borcu ödeten ve üzerine inkâr tazminatı da hükmü veren mahkemeniz hâkiminin, bu maddi zararın giderilmesi amacıyla belirttiği banka hesabıma parayı göndermesini talep ediyorum. Eğer maddi zararım bu şekilde giderilmezse, bu zarara ek olarak uğradığım manevi zararın da tazmini talebiyle Yargıtay Hukuk Dairesi’nde devlet aleyhine tazminat davası açacağımı ve ilgili makamlara şikâyetçi olacağımı bildiririm.” Şu an için dilekçeye ilişkin bir karar henüz verilmemiştir.
Avukat İlker Atamer, başvuruya ilişkin olarak, “Bu karar, istinaf yoluna başvurulmasına izin vermeyen miktarı nedeniyle direkt olarak kesinleşti ve haksız yere 22 bin 415 TL ödemek zorunda kaldım. Meramımı yasal dayanaklarıyla anlattığım halde bu hatalı karar çıktı. Avukat olmayan veya avukat tutamayan sıradan bir vatandaşın durumunu düşünün. Ödemeyi yaptığım sonraki gün ise hâkime bir ihtarname gönderdim ve zararımın kendisinden dilekçe yoluyla talep ettim, belirttiğim IBAN numarasını verdim. Eğer ödeme yapılmazsa, hazine aleyhine tazminat davası açacağım ve davayı kazandığımda devletin tazminat miktarını hâkime geri ödeteceğini belirttim. Şu anda Türkiye’de hâkimler ve savcılar, milletvekilleri dokunulmazlığından daha fazla korunuyor. Yapılan şikâyetler sonuçsuz kalıyor. Bu durumu bilen hâkimler, yanlış karar vermekten çekinmiyor” şeklinde açıklamalarda bulundu.