Kayseri’de Düzenlenen Deprem Farkındalık Panelinde Uzmanlar Uyarıyor

Japon deprem uzmanından korkutan uyarı: Akdeniz, Ege ve Marmara...

Kayseri’de Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Rektörü Prof. Dr. Fatih Altun, İl Kültür ve Turizm Müdürü Şükrü Dursun ve diğer katılımcılarla birlikte İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Kültür Merkezi’nde ‘Kayseri 1. Deprem Farkındalık Paneli’ düzenlendi. Panelde, Japon deprem uzmanı Yoshinori Moriwaki, Kuzey Anadolu Fay hattının önemine dikkat çekti ve şunları söyledi: “Bu hat, dünyadaki büyük fay hatlarından bir tanesidir. Uzun ve büyük bir fay hattı diyebilirim. Deprem nerede olabilir sorusuna cevap olarak, öncelikle Kıbrıs’ın Güneyi’nde olabileceğini söyleyebilirim. Deniz içinde bir deprem olduğunda tsunami de meydana gelebilir. Büyük bir kovayı salladığınızda dalga büyük oluyor, benzer şekilde Japonya’da meydana gelen depremlerde tsunami büyük oluyor. Akdeniz, Ege ve Marmara’da ise genellikle 1 metre yüksekliğinde tsunamiler oluşabilir. Ancak, bazı derin yerlerde depremle birlikte kayma durumu varsa, 3 metre yüksekliğinde tsunami meydana gelebilir.” Moriwaki ayrıca Kayseri’deki depremlere değinerek, şu ifadelerde bulundu: “Kayseri’de geçmişte 1717 ve 1835 yıllarında depremler yaşandı. Kayseri, Marmara, İstanbul, İzmit ve İzmir bölgelerine göre daha şanslıdır, ancak deprem olma ihtimali sıfır değildir.” Panelde konuşan ERÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Altun ise depreme karşı bilinçlendirme çalışmalarının özellikle ilkokul çağındaki çocuklara başlaması gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi: “Deprem gerçeğini yıl dönümünde değil, her zaman hatırlamamız gerekiyor. Çocuklarımızı deprem anında nasıl davranması gerektiği konusunda eğitmeliyiz. Tatbikatlar yaparak onları muhtemel bir deprem senaryosuna hazırlamalıyız. Deprem bilincini her zaman canlı tutmalıyız. Eğer imkanımız varsa, ayda bir kez bu tür tatbikatlar düzenlemeliyiz. ERÜ olarak yeni bir hastane projesi hayata geçirmek istiyoruz. İzolasyonlu bir hastane inşa etmeyi planlıyoruz. Bu proje, depremden korktuğumuz için değil, deprem anında sağlık hizmetlerini aksatmadan sürdürebilmek için önemli avantajlar sağlayacaktır.”