Kemal Kılıçdaroğlu’nun itiraz ettiği yetki, 2 Ekim 2014 tarihinden beri var olan “Yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye’de bulunması” ifadesini içermektedir. Bu yetki, Ahmet Davutoğlu’nun Başbakanlık döneminde gönderilen ilk tezkereyle belirlenmiş olup, dokuz yıldan bu yana değiştirilmemiştir. İktidar kaynakları, sınır ötesi harekâtların DEAŞ’la mücadeleyi içerdiğini ve Türkiye’nin DEAŞ’la Mücadele Uluslararası Koalisyonu üyesi olduğunu belirtmektedir. Bu nedenle, “yabancı asker” yetkisinin zorunlu olduğunu vurgulamaktadır. Ayrıca Türkiye, Suriye’den gelebilecek füze saldırılarına karşı hava savunmasına destek sağlamak amacıyla 2015’ten beri NATO üyelerinden Patriot Hava Savunma Sistemi temin etmektedir. Son olarak İspanya, Adana’da konuşlu Patriot bataryasının görev süresini uzatmıştır. Bu sistemler, uzman yabancı askeri personelle birlikte Türkiye’ye konuşlandırılmaktadır.
CHP içerisindeki değerlendirmelere göre, tezkeredeki “yabancı asker” yetkisi nedeniyle destek olunmayacağı belirtilmektedir. Kemal Kılıçdaroğlu’nun önümüzdeki günlerde parti içinde ayrı bir iç değerlendirme yapacağı ifade edilmektedir. Tezkere görüşmesinden önce parti yöneticileri, dış politika ve güvenlik danışmanlarıyla bir araya gelerek son gelişmeleri değerlendireceklerdir. Kılıçdaroğlu’nun, tezkereye şartsız destek açıklamaktan uzak olduğu ve duruma göre oylamada grubunu serbest bırakabileceği belirtilmektedir.
İktidar, tezkerenin Meclis’ten geçmesiyle ilgili risk görmediğini ifade etmektedir. Ancak, tezkerenin Yeşil Sol Parti dışında oy birliğiyle çıkmasının güvenlik güçlerinin moral motivasyonu açısından önemli olduğunu düşünmektedir. Tezkerenin kabul edilmesi durumunda, TSK’nın sınır ötesindeki görev süresi 30 Ekim 2025 tarihine kadar uzatılacaktır. Öte yandan, TSK’nın Lübnan’daki görev süresini 1 yıl daha uzatan tezkere dün TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilmiştir.