Biyopsi Sonrası Yaşanan Sağlık Sorunları
2008 yılında, 19 yaşındaki kadın kuaförü Elif Öztürk, boynundaki şişlik şikayetiyle bir özel hastanenin genel cerrahi polikliniğine başvurdu. “Lokal anestezi altında lenf bezi biyopsisi” yapılan Öztürk’e tüberküloz ön tanısı konularak verem savaş hastanesine sevk edildi. Ancak biyopsi sonrası yaralar iyileşmeyip iltihap kaptı ve sağ kolunda his kaybı baş gösterdi.
İkinci Biyopsi ve Kalıcı Hasar
Öztürk, aynı hastaneye tekrar başvurduğunda doktoru, “tam iyileşme için ikinci bir biyopsi gerektiğini” belirterek yeniden müdahale önerdi. Aynı kesi üzerinden yapılan ikinci operasyon sonrası Öztürk’ün sağ kolunda ciddi fonksiyon kaybı oluştu. Omuz asimetrisi nedeniyle vücut bütünlüğü bozulan Öztürk, mesleğini icra edemez hale geldi.
Hukuk Mücadelesi ve AYM Kararı
Öztürk, “hekimin riskleri bildirmediği” gerekçesiyle 2010’da dava açtı. Yerel mahkeme ve Yargıtay’ın red kararları sonrası Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. AYM, “hastanın yeterince bilgilendirilmediğini” vurgulayarak, “maddi ve manevi varlığın korunması hakkının ihlal edildiğine” karar verdi. Öztürk, “Kararı duyunca mutluluktan hem ağladım hem güldüm” ifadeleriyle süreci özetledi.