Nesilden Nesile Aktarılan Zanaat Teknolojinin Gücüyle Dünyaya Açılıyor

Kürtün’ün Cami Yanı Mahallesi’nde asırlık bir gelenek, atık metalleri büyüleyici melodilere dönüştürüyor. Hurda musluklar ve eski bataryalar, bin derece sıcaklıkta eritilerek sanat eserine dönüşüyor. Ustalar, “Biz bu muslukları Trabzon’dan alıyoruz. Parça halinde ısıtıp kırıyoruz” diyerek başlayan süreci anlatıyor. Harşit Çayı’ndan özenle toplanan doğal kumla hazırlanan kalıplara dökülen erimiş metal, zillerin temel formunu oluşturuyor.

Akort Sanatı: Her Zile Özel Ses Ayarı

Zil üretiminin en kritik aşaması olan akort işlemi, ustaların maharetini ortaya koyuyor. “Sesinin ince ayarını müşteri isteğine göre yapıyoruz” diyen zanaatkârlar, her bir zile istenen tınıyı kazandırmak için özel teknikler uyguluyor. Geleneksel olarak hayvanlar için üretilen bu ziller, artık dekorasyon severlerin de ilgisini çekiyor. 35 yıllık usta Salim Düzgün, “Bu sanat baba mesleği. Ben bu sanatı babamı seyrederek öğrendim” diyerek mesleğin kuşaklar arası aktarımını vurguluyor.

Dijital Çağda Geleneksel Zanaatın Yükselişi

Genç usta Emre Düzgün, sosyal medyanın mesleğin geleceğine katkısını şu sözlerle anlatıyor: “Şimdi teknoloji geliştikçe, internetten satımı daha kolay oldu. Şu an müşteri durumumuz gayet iyi.” Ziller artık sadece yurt içinde değil, “Bulgaristan ve bazı Avrupa ülkelerine gönderiyoruz” diye belirttikleri gibi uluslararası pazarda da yer buluyor. UNESCO kültürel miras listesine aday gösterilebilecek bu sanat, atık metallerin nasıl değerli bir sese dönüşebileceğinin yaşayan kanıtı olarak varlığını sürdürüyor.