İngiltere Hükümeti, BioNTech ile işbirliği yaparak mRNA aşılarının üretildiği bir ortaklık imzaladı. Bu gelişme, Liverpool’daki Clatterbridge Kanser Merkezi’nde başlayan klinik deneyler aracılığıyla geleceğe umut saçıyor. Adrian Taylor adında 54 yaşında bir hasta, Aralık 2021’de kanser teşhisi konulduktan sonra kemo ve radyoterapi aldıktan sonra hastalıktan kurtulduğunu düşündü. Ne var ki, kanserli hücreler kısa süre içinde vücuduna yayıldı. Doktorları, Adrian Taylor’a deneysel aşının tedavi yöntemi olarak mRNA kanser aşısı tedavisini önerdi. Adrian Taylor, geçen Eylül ayında aşının testlerine katılarak Kasım ayından itibaren 3 haftada bir doz aşı aldı. Mayıs ayı geldiğinde vücudunda 26 milimetre büyüklüğündeki kanserli tümörün 4.6 milimetreye kadar küçüldüğü tespit edildi. Taylor, ülkede mRNA teknolojisiyle üretilen kanser aşısından faydalanan ilk hasta oldu.
mRNA teknolojisi, aynı şekilde COVID-19 aşılarında kullanıldığı gibi bağışıklık sistemini kanserli hücrelerin teşhis edilerek yok edilmesi yönünde eğitmek için kullanılıyor. COVID-19 gibi bulaşıcı hastalıkları önlemek amacıyla yapılan aşılardan farklı olarak kanseri tedavi etmede etkin olan bu aşılar, hastalığın nüksünü engelleyebiliyor. Klinik Araştırma Direktörü Profesör Christian Ottensmeier, Clatterbridge Kanser Merkezi’nde mRNA aşılarını “bir köpeği belirli bir kokuyu bulması için eğitmeye” benzetti ve “Aşı, vücut bağışıklığında önemli bir rol oynayan T hücrelerimizi eğitmek için bir araç” dedi.
İlk olarak, hastanın tümöründen alınan örnek laboratuvarda analiz edilerek büyümeyi sağlayan proteinlerdeki genetik mutasyonları tanımlamak için incelenir. Daha sonra, özel bir mRNA aşısı, hücrelere tümör proteinini yapmak için talimat verir. Aşı, hastaya enjekte edildiğinde hücreler bu tümör proteinlerini üretmeye başlar, böylece vücut kanserli proteinleri tanır. Bu sayede hastanın bağışıklık sistemi kansere karşı savaşmaya hazır hale gelir. İngiltere’de, baş ve boyun kanseri, prostat ve cilt kanseri için mRNA aşılarının denemeleri devam etmektedir.