Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, CNN Türk’te katıldığı ‘Hafta Sonu’ isimli programda Hakan Çelik’in sorularını yanıtladı. Öğretmen atamalarında tartışma yaratan mülakat sistemi hakkında detaylı bilgi veren Bakan Tekin, şunları söyledi: “Atama yaptığımız 128 alandan 17’si için öğretmenlerimiz ÖSYM tarafından Öğretmenlik Alan Bilgisi Testi’ne (ÖABT) tabii tutuluyor. Bu testlerde öğretmenlerin alan bilgisi ve öğretme yetkinliği ölçülüyor. Ancak test sonuçları düşük ortalamalar gösteriyor. Ben, mezun olan öğretmenlerin alanlarına hakim, başarılı bir profili istihdam etmek istiyorum. Lisans programlarında değişikliklerin yapılması gerekiyor. Aksi takdirde bu sorunlar sürekli gündeme gelecektir.”
Mülakat mekanizmasını getirdik çünkü mevcut sistemde öğretmenler, KPSS sonucuna göre atanıyor. Biz ise KPSS puanının yüzde 50’si ve mülakat puanının yüzde 50’siyle farklı bir yapı oluşturmayı hedefliyoruz. Her öğretmen adayına, elektronik soru havuzundan rastgele bir soru yöneteceğiz. İkinci olarak, iletişim becerileri, problem çözme yetenekleri ve değerlerini ölçeceğiz. İdeolojik kayırmalar kesinlikle olmayacak. Komisyon üyeleri adayları önceden bilemeyecek. Adaylar, cevaplarını imzaladıkları bir metinle teslim edecekler ve tüm mülakat süreci kamera tarafından kaydedilecek. Bu önlemlere rağmen, başka önlemler de düşünen herkesin önerilerine açığız.”
Eğitimde sınav baskısından kurtulmanın yararlı olduğunu düşünüyoruz. Önceden uyguladığımız sistemde, öğrencilerin yeteneklerini uygun yaşlarda belirleyerek onları ortaöğretime yönlendirmeyi amaçlıyorduk. Bu kabiliyetlere dayalı bir gözetimle öğrencilerin sınav stresinden kurtulması gerektiğini düşünüyoruz. Detaylı hazırlıklarımızın olduğu bir süreçte, kamuoyuyla paylaşacağız. Çocukların yeteneklerini erken yaşta keşfederek onları alanlarında eğitmek istiyoruz. Örneğin, Erzurum’da kış sporları lisesi, futbol lisesi, güzel sanatlar lisesi gibi alanlara tematik okullar açıyoruz. Müsteşarlık görevindeyken, Demirören Medya Eğitim Projeleri Grup Direktörü Nuran Çakmakçı tarafından yazı yazmam istenmişti. Yazımda, bir film repliğiyle başlamıştım: “1 Şubat 1978’de doğdum ve babam oğlumun mühendis olacağını söyledi.” Velilerimize ısrarla ricamız, kendi hayallerini çocuklarına dayatmamalarıdır.