“Parla” Norm Ender’in 100. yıl için yaptığı marş, diğer marşlara göre açık ara öne çıkıyor. Norm Ender’in marşı, kendiliğinden sevilerek büyük bir ilgi görüyor. Ben de en çok onu beğeniyorum.
Diğer marşlar arasında hiçbiri beni etkilemedi, sadece “Parla” dikkatimi çekti. Norm Ender’in sözleri ve müziğiyle “Parla”, insanın içine kıpır kıpır bir enerji veriyor. 29 Ekim günü, halk “Parla”yı hemen sahiplendi. Diğer marşlar için ise, “dağ fare doğurdu” tabiri uygun olacak. Ayrıca Şükriye Tutkun, Elif Buse Doğan, Sümer Ezgü ve Alişan gibi sanatçıların Cumhurbaşkanlığı tarafından seçilen marşını da dinlemenizi öneririm. Çok sesli bir marş olmuş.
“Parla”, Spotify’da listeye giren ve en çok parlayan marş oldu. Benim de en sevdiğim marş bu. Diğer müzisyenler de emek vererek marşlar yaptılar, hepsini kutluyorum. Cumhurbaşkanlığı’nın çeşitli sanatçılarla yaptığı “100. Yıl Marşı” ve yazarımız Savaş Özbey’in “Yeni Yüzyıl Marşı”, özellikle şehitlerimize saygı duruşuyla dikkat çekiyor.
Ben tarafsız olamam çünkü “Yeni Yüzyıl Marşı” da benim eserim. Ancak, herkesin emeğine sağlık. 100. yılın heyecanı büyük bir etki yaratmış olmalı ki herkes katkıda bulunmak istemiş. İlker Kömürcü tarafından seslendirilen ve yarışmayı kazanan eseri tebrik ederim. Sonra her yerde çalınan Norm Ender’in “Parla” marşı var. Hem sözleri hem de müziği etkileyici bir şekilde insanı derinden etkiliyor. Tarkan’ın marşı da çok beğenildiğini duydum. Aynı şekilde Kenan Doğulu’nun “İkinci Yüzyıl” adlı marşı da çok dinamik. Bunların arasında Soner Arıca’nın marşını da değerlendirmek istiyorum. Yumuşak ve içimize ısıtan bir marş. Ancak en büyük alkışı ülkemizde yaşayan Paul Dwyer ve oğlu Eren Joseph Dwyer’a göndermek istiyorum. Bir yabancı gelip bizimle aynı hisleri paylaşsın, derdimizle, özlemimizle ve umudumuzla ortak olsun… Şaşırtıcı!