Profesörlerden Çarpıcı Açıklamalar: “Volkanik Kökenli Olabilir”
Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde Ağustos 2025’te meydana gelen 6,1 büyüklüğündeki depremin ardından bölgedeki sismik hareketlilik son bulmuyor. Yaklaşık iki buçuk aydır devam eden deprem serisinin en son halkasını dün gece yine 6,1 büyüklüğünde bir deprem oluşturdu. Prof. Dr. Süleyman Pampal, bölgede kaydedilen sarsıntı sayısının 12 bini aştığını ve bu sayının sürekli arttığını belirterek, “Bu bölge için olağan dışı bir durum ama daha önce görülmemiş bir şey değil. Bölgedeki sismik aktiviteyi yılın başına doğru Ege’de yaşanan deprem fırtınasıyla kıyaslayabiliriz ve bağlantılı olarak değerlendirebiliriz” dedi.
Pampal, bölgenin jeolojik konumuna dikkat çekerek şu açıklamayı yaptı: “Bölge, güneydeki Afrika levhasıyla kuzeydeki Anadolu levhacığının çarpışma hattının kuzeyi ve volkanik ark dediğimiz alttaki Afrika levhasının uç kısmının ergiyerek yükseldiği bölgelere denk geliyor.” Santorini’deki benzer volkanik aktiviteye de değinen Pampal, “Aynı durum denizde olduğu gibi karada da söz konusu. Bölgede lavlar yüzeye yaklaşıyor. Bunun sonucu olarak da jeotermal aktivite artıyor yani yeraltı suları ısınıyor ve gazlar oluşuyor. Zaten Sındırgı bölgesi jeotermal kaynaklara sahip. Gaz ve sıcak su kaynaklarına sahip. Bunu nedeni magmanın yüzeye yakın olması” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Şükrü Ersoy ise depremlerin derinliği ve dağılımını analiz ederek farklı bir perspektif sundu: “Yani artçı depremleri yan yana koyduğunuzda, bir fayın üzerinde değiller. Dolayısıyla buradaki depremlerin yani Sındırgı’yı da kapsayan Simav Fayı’nın güneyindeki alanda yaşanan depremlerin biraz volkanik kökenli olduğunu düşünüyorum. Bu tür depremler yüzlerce deprem verebilir, aylarca sürebilir, binlerce deprem olabilir ama normal şartlar altında çok büyük depremler olmaz” değerlendirmesinde bulundu.
Batı Anadolu’nun depremselliğine ilişkin önemli tespitlerde bulunan Pampal, “Bunun sonucunda da kuzey-güney yönlü çekme gerilmeleri ince olan ve volkanik aktivite nedeniyle yükselen kabuğu kolayca kırıyor. O nedenle Batı Anadolu çok sık deprem yaşıyor ve yaşamaya da devam edecek” açıklamasını yaptı. Pampal, bölgedeki tektonik karmaşıklığı şu sözlerle özetledi: “Konuyu çok boyutlu ele almak gerek. Yani levha hareketi, Afrika ile Anadolu’nun sınırı olması, alttaki Afrika’nın ergimesi, ergiyen uç kısmın yükselmesi, buna bağlı yükselen lavlar, suların ısınması ve sismik aktivite. Bölgede sürekli kırılma yaşanıyor çünkü beklemeye tahammülü yok.”
Bölgedeki deprem fırtınasının ne kadar süreceği sorusuna Pampal net bir yanıt veremedi: “Bu hareketlilik daha devam edecektir. Deprem fırtınası diye değerlendirebiliriz. Fırtına sürüyor. Benzer büyüklükteki depremler olmaya devam eder. Tabii biraz küçülecektir bu artçılar, önce 4-5 sonra 3-4 arasına inecek. Sonrasında yine 6 büyüklükte depremler olursa bu da sürpriz olmaz. Bölgede bu aktivite sürüyor maalesef.” Uzman, bölgede 7’nin üzerinde deprem beklemediğini ancak 5-6 büyüklüğündeki depremlerin Sındırgı için sürpriz olmayacağını sözlerine ekledi.
