İstanbul’daki evinde 15 Nisan’da geçirdiği kalp rahatsızlığının ardından aort damarının yırtıldığı tespit edilen ve hastanede 12 saatlik ameliyat sonrasında yoğun bakıma alınan TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in sağlık durumu endişe yaratmaya devam ediyor.
Hastanenin rektörü Prof. Dr. Çavlan Çiftçi, Nörolog Prof. Dr. Yasef Özsarfati ve Kalp ve Damar Cerrahı Prof. Dr. Ertan Sağbaş, Önder’in sağlık durumu hakkında bilgilendirme yaparken endişelerini dile getirdi.
Çiftçi, “Hastamız ECMO kalp destek cihazı ve yoğun inotropik destek tedavileri altında yoğun bakım ünitemizde hemodinamik stabilitesini korumasına rağmen nörolojik açıdan içinde bulunduğumuz tablo giderek bozulmaya başlamıştır. Bu nedenle başka bir kırılma noktasına gelmiş bulunmaktayız. Hastamızın beyinle ilgili refleksleri azalmış ve beyin ödemi devam etmektedir. Kendisinin beyin kan akımı mevcuttur ve tüm bu bulgular bize hayati tehlikesinin giderek arttığını ortaya koymaktadır. Sabırla tüm tedavilerimize devam edeceğiz ve sabırla bekleyeceğiz” şeklinde konuştu.
Dr. Yasef Özsarfati ise nörolojik problemlerin artmaya devam ettiğini belirtirken, “Önceden kalp sistemindeki problemler ön plandayken son zamanlarda nörolojik problem daha ön plana çıkmış durumda. Kırılma noktası denen şey, nörolojik durumun giderek kötüleşmesi. Hem muayenelerdeki refleksler giderek azalıyor hem de elektro fizyolojik olarak çıkan bulgularda süpresyon dediğimiz belli bir cevapsızlık halini göstermeye başladı. Bu hem muayenenin hem de yardımcı muayenelerin bulguları ışığında, ilk günlere göre nörolojik bulgularda kötüleşmeden söz edilebilir. Beyne hava gitmesinin az olmasıyla şekillenen bir beyin tutulumu olduğunu biliyoruz. O tabloya bağlı olarak da hastanın beyin ödemi vardı, beyin şişmiş vaziyette. Bu da klinik bulgularında refleks azlığı şeklinde özetlenebilir. Temkinli bir iyimserlik içinde olmak lazım ama elimizdeki kriterlerin iyiye gittiğini söylemek çok zor” açıklamasında bulundu.
Prof. Dr. Ertan Sağbaş da, Önder’in tedavisine devam ettiklerini ancak hayati tehlikenin devam ettiğini belirterek, “ECMO (kalp destek cihazı) desteğine muhtacız, kalp şu an ECMO desteğini kessek o vücudun dolaşımını idame edecek düzeyde değil. En çok korktuklarımızdan biri enfeksiyondu, şu ana kadar öyle iyi koruduk ki bir ürememiz yok. Duruma göre hemen pozisyon alıyoruz. İlerisiyle ilgili bir şey söyleyemeyiz ama yoğun olarak tedaviye devam ediyoruz. Herhangi bir uyutucu ilaç vermeyişimiz üzerinden 8 gün geçti. Biz de bekliyoruz, uyanma yok, reflekslerde ilerleme yok, nörolojik olarak herhangi bir şey kaydedilmedi. Bir mucizeyi gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Kalp masajıyla aldığımız ilk andan itibaren bunun mücadelesi içindeyiz” dedi.