OYUN Atlası girişiminin kurucusu Gökçen Göksel, çocukluk döneminde oyunlara ve seyahatlere meraklı bir geçmişe sahiptir. Sivil toplum kuruluşlarında uzun yıllar çalışan Göksel, çocukluğundan beri ilgilendiği ve üniversite yıllarında arşivlemeye başladığı ‘eski oyunları’ Oyun Atlası sosyal girişimiyle gelecek nesillere aktarmaya karar vermiştir. Projenin bir parçası olarak, tarihi bölgeleri gezerek bu oyunları arşivlemekte ve aynı zamanda oyunları yeniden tasarlamaktadır. Ayrıca, oyunları ve antik rotaları insanlarla paylaşmak ve kültürel miras sevgisini oyunlar aracılığıyla aşılamak amacıyla her yaştan insanın katılabileceği atölyeler düzenlemektedir. Sabancı Vakfı tarafından bu yıl Fark Yaratanlar arasında gösterilen Göksel, Oyun Atlası’nın kuruluş hikayesini paylaştı: “Uzun yıllardır sivil toplum alanında çalışıyorum. Üniversite yıllarında gönüllü olarak başladığım çalışmaları sürdürdüm ve AKUT Çocuk Akademisi’ni kurup KODA’da eğitim koordinatörlüğü yaptım. Sivil toplumda çocuklara bir şey öğretmek için en önemli yöntemin oyun olduğunu düşünüyorum. Çocukluğumdan beri antik kentlere ve oyunlara olan ilgim bulunmaktadır. Üniversite yıllarında gezip görüp arşivlediğim antik şehirlere ait oyunları keşfetme fırsatım oldu.” Göksel, bu oyunların tarihlerinin 5 bin yıla kadar uzandığını ve örneğin 9 taş oyununun ve tavlanın bu oyunlara örnek olduğunu belirtiyor. Gözlemlediği nokta ise, turistik olarak bilinen antik bölgelerde oyunların var olduğunun farkında olunmadığıdır. Göksel, çocuklar ve gençlerin kültürel miras algısının gelişmesinin önemli olduğuna vurgu yapmaktadır. Bunun için, bu mirasların oyunlarla anlatılması ve hikayelerin gösterilmesi gerektiğine inanmaktadır. Bu nedenle, oyunları derleyip hikayeleri göstererek bu açığı kapatmaya karar vermiş ve oyunları toplamaya başlamıştır. Oyun Atlası’nda, arşivleme çalışmalarının yanı sıra araştırmalar yapıldığını ve keşfedilen yeni tarihi oyunların tasarlandığını ve üretildiğini söyleyen Göksel, katılımcılara oyunlarla antik kentleri ve Türkiye’nin oyun tarihini anlatan atölyeler düzenlendiğini ve gezi rotalarıyla antik kentleri ziyaret ettiklerini söylüyor. Göksel, bu oyunların modern bir formda da satın alınabilir hale getirileceğini ve kültür mirasının daha fazla insana aktarılabileceğini belirtiyor. Göksel, 10 yıldır bu çalışmayı sürdürdüğünü ve 8 bölgeyi ayrıntılı olarak incelediğini ifade ediyor. Antik şehirlerde bulunan oyunlarla ilgili bilgilendirme panolarının yer almasını ve bu konuda bakanlıkla iletişim kurmayı hedeflediğini dile getiriyor. Göksel, 5-6 bin yıllık oyunlarımızın daha bilinir olmasını istiyor.