TBMM Başkanı Kurtulmuş’un Konuşması: İklim Değişikliği, Kapitalizm ve Filistin Meselesi Üzerine İstanbul Türkiye

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Kurtulmuş, İSİPAB 18’inci Toplantısı’nda konuştu

TBMM Başkanı Kurtulmuş, Fildişi Sahili’nde İslam İşbirliği Parlamenter Asamblesi Konferansı’nda konuştu

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Devlet Bahçeli, Fildişi Sahili’nin Abidjan şehrinde düzenlenen İslam İşbirliği Parlamenter Asamblesi (İSİPAB) 18. Konferansı’nda bir konuşma yaptı. Kurtulmuş konuşmasına, Fildişi Sahili Meclis Başkanlığına, İSİPAB Dönem Başkanlığı dönemlerinde başarılar dileyerek başladı.

Konferansın, iklim değişikliğiyle mücadele temasıyla düzenlendiğini anımsatan Kurtulmuş, yıllardır iklim değişikliğiyle ilgili uluslararası alanda çok sayıda toplantının yapıldığını ve bu toplantılarda iklim değişikliğinin sadece bir sonuç olarak ele alındığını belirtti. İklim değişikliğinin arkasındaki nedenlerin fazla konuşulmadığını ifade eden Kurtulmuş, iklim değişikliğinin temel nedeninin dünyaya uzun bir süredir hakim olan modern düşüncenin dünyadaki bütün imkanları sömürmek ve onun üzerinden kar elde etme hırsının olduğunu söyledi.

Kainatı kendi mülkü gibi gören ve bu mülkü dilediği şekilde kullanarak, sömürme iştahıyla hareket eden kapitalizmin dünyayı getirdiği noktanın bu durum olduğunu dile getiren Kurtulmuş, “Kainatı kendi mülkü olarak değil, kendisine tevarüs etmiş bir emanet olarak gören yeni bir anlayışa ihtiyacımız var. Bunun için hep beraber Müslüman ülkeler olarak bunun üzerine odaklanmamızın şart olduğu kanaatindeyim” değerlendirmesinde bulundu.

Kurtulmuş, İslam dünyasının geniş bir coğrafyada, dünyanın en bereketli topraklarında bulunduğunu, bu kadar büyük bir güce, yer altı yer üstü kaynaklarına sahip olmasına, genç bir nüfusa sahip olmasına rağmen İslam dünyasının bu imkanlarını iyi bir şekilde kullandığını söylemenin mümkün olmadığını belirtti.

“Hepimiz ne konuşursak konuşalım, uzun yıllardır hep Filistin meselesini gönlümüzde ve zihnimizde tutuyoruz.” diyen Kurtulmuş, Filistin meselesinin hem İslam dünyasının bir numaralı meselesi olmak mecburiyetinde olduğunu hem de insanlığın en temel sorunları arasında bulunduğunu belirtti.

“SAFLARI SIKLAŞTIRMAMIZ LAZIM” diyen Kurtulmuş, “Üzülerek ifade ediyorum, İsrail’in en büyük gücü İslam dünyasının bölünmüşlüğü, parçalanmışlığı, iradesizliği ve kararsızlığıdır. Bu durumdan süratle kurtulmak ve önümüzdeki yıllarda devam edecek Filistin davasına güç ve kuvvet verebilmek için safları sıklaştırmak zorundayız” dedi.

İslam dünyasının Filistin davası konusunda üç alanda mücadeleyi yoğunlaştırması gerektiğini ifade eden Kurtulmuş, şöyle devam etti: “Bunlardan birincisi, özellikle İsrail hükümetini, Netanyahu ve çetesi başta olmak üzere Siyonist rejimi, uluslararası sistemde yalnızlaştırmak için bütün gücümüzü kullanacağız. İkincisi, Müslüman ülkeler ve topluluklar olarak saflarımızı sıklaştıracağız.

TBMM Başkanı Kurtulmuş, İslam İşbirliği Parlamenter Asamblesi 18’inci Konferansı’nın Genel Kurulu’na ilişkin olarak sosyal medya hesabından yayımladığı mesajında ise şu ifadeleri kullandı:…

Kiracıların Hukuki Hakları ve Ev Sahiplerinin Sorumlulukları

Konut kiralarındaki artış, özellikle eski kiracılarla ev sahipleri arasında anlaşmazlıklara neden oluyor. Anlaşmazlık yaşayan taraflar önce arabulucuya başvuruyor, ardından da yargıya taşıyor. Bazı ev sahipleri ise mahkemeden istedikleri sonucu alamayınca kiracıları baskıyla evden çıkarmaya çalışıyor.

İstanbul Beşiktaş’ta bir ev sahibinin 2020’den beri dairesinde oturan kiracısını tahliye etmek için dava açtığı basında yer alan haberlere yansıdı. Mahkemeden istediği sonucu alamayan ev sahibi, kiracısına psikolojik baskı uygulayarak evden çıkarmaya çalıştı. Ev sahibi önce doğalgaz ve suyu kesti, ardından çilingir yardımıyla kapı kilidini değiştirip tahta çakarak girişi kapattı.

Gayrimenkul Hukukçusu Ümit Yasin Kısa konuyla ilgili olarak, “Türk Ceza Kanunu’na göre bir kimsenin konutuna izinsiz giren ya da izinli girdikten sonra çıkmayan kişi, konut dokunulmazlığını ihlal suçunu işlemiş olur.” açıklamasında bulundu ve ekledi: “Bu tür durumlarda kiracıların savcılığa suç duyurusunda bulunması önemlidir.”

Eğer kiracıya yapılan baskı ve huzuru bozan davranışlar devam ederse, kiracının savcılığa şikayet başvurusu yapması gerekmektedir. Ayrıca kiraya verenin hukuki olarak kiracının huzurunu bozacak şekilde taciz etmesi ya da hürriyetinden yoksun bırakması durumunda cezai sorumluluğu doğabilir.

İlgili konutun elektrik, su ve doğalgaz aboneliklerini haklı bir nedene dayanmadan sonlandırma hakkı bulunmayan kiraya verenin, bu gibi durumlarda kiracının haklarını ihlal ettiği belirtiliyor. Bu tip durumlarda kiracının maddi ve manevi zararlarını tazmin etme hakkı da doğabilmektedir.

Uzmanlar, kiracıların karşılaştıkları bu tür hukuksuz uygulamalar karşısında derhal hukuki yollara başvurmalarının önemli olduğunu vurguluyor.