“Türkiye, Spitsbergen Anlaşması ile Arktik Bölgedeki Rolünü Güçlendiriyor”

Beyaz Kıta Türklere açıldı

Meclis Genel Kurulu, iki uluslararası sözleşmeyi kabul ederek küresel iklim değişikliğiyle mücadele, enerji kaynaklarına ve balık çeşitliliğinin korunmasına yönelik adımlar attı. Türkiye, 103 yıl sonra Paris’te imzalanan Spitsbergen Anlaşması’na taraf oldu. Spitsbergen Takımadaları, Arktik bölgesinin merkezinde yer alan ve dünyanın en büyük okyanusu olarak bilinen bir bölgede, Kuzey Kutup Noktası’na bin kilometre mesafede bulunuyor. Türkiye’nin de dahil olduğu anlaşmayı G20 ülkelerinden 14, AB üyelerinden 22 ve NATO üyelerinden 25 ülke onayladı.

Spitsbergen Takımadaları, 1920’de Norveç’e bazı egemenlik kısıtlamalarıyla bırakıldı ancak isteyen ülkeler bölgeden eşit haklar elde edebiliyor. Türk vatandaşları, sözleşmenin onaylanmasıyla birlikte Spitsbergen Takımadaları’nda ve karasularında mülk edinebilecek, oturma izni alabilecek, balıkçılık ve avlanma yapabilecek. Türk şirketleri de denizcilik, endüstri, madencilik ve ticaret alanlarında faaliyet gösterebilecek. Türkiye, Antarktika’da olduğu gibi Svalbard’da da Bilim İstasyonu kurmayı planlıyor. Ayrıca Türk öğrenciler, Svalbard Üniversitesi’ne başvuruda bulunabilecekler.

TÜBİTAK Kutup Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Burcu Özsoy, Meclis’te yaptığı konuşmada, bölgenin ekonomik ve siyasi açıdan önem kazandığını belirtti. Arktik Bölgesi, dünyanın kuzeyinde 14 milyon kilometrekarelik bir alanı kapsıyor ve burada hidrokarbon rezervlerinin üçte biri bulunuyor. Türkiye’nin deniz buzları artık kış mevsiminde donmuyor ve 4 milyon kilometrekarelik bir deniz buzu alanı tamamen kayboldu. Bu durum deniz tabanına erişimi sağladı ve ciddi bir deniz ticaret rotası kazanıldı. Çin’in kuzeyinden yeni bir İpek Yolu nitelendirilen rotalar ortaya çıkıyor. Özellikle güçlü buz kırıcı gemileri, artık 90 noktasından doğrudan geçebiliyor.