17 Ağustos 1999 Depremi ve Türkiye’nin Acı Dersi

Depremin ardından 25 yıl: Marmara’da zaman daralıyor, binalar alarm veriyor! Hangi ilçedeki konutlar daha fazla hasar görebilir? ‘1980 öncesi yapılan 4-7 katlı yapılara dikkat’

17 Ağustos 1999 Depremi Türkiye’yi Derinden Sarsmıştı

Türkiye’nin yakın tarihindeki en önemli olaylardan biri olan 17 Ağustos 1999 depremi, Kuzey Anadolu Fay Zonu’nun batı bölgesinde 45 saniye süren büyük bir yıkıma neden olmuştu. İzmit’in Gölcük ilçesinde meydana gelen depremin büyüklüğü, zamanla yapılan incelemeler sonucu genel olarak 7.4 olarak kabul ediliyor.

Resmi raporlara göre, 17 bin 480 kişi hayatını kaybetti, 23 bin 781 kişi yaralandı ve çok sayıda bina yapısal hasar gördü. Depremden en çok etkilenen şehirler Yalova, Düzce ve Gölcük olurken, İstanbul’da da birçok ev ve iş yeri hasar görmüştü. Megakentte en çok zarar gören ilçe Avcılar olmuştu.

Uzmanlar, zaman geçmesine rağmen Marmara’da büyük bir deprem riskinin devam ettiğini vurgulayarak, İstanbul’u da etkileyecek yeni bir depremin zamanının daraldığını belirtiyorlar. Prof. Dr. Süleyman Pampal’a göre, Marmara Denizi içinden geçen Kuzey Marmara Zonu sürekli bir hareket ve gerilim birikimine sahip.

Prof. Dr. Pampal, “Marmara’da beklenen büyük depremin 7 ve üzeri büyüklükte olacağına dikkat çekerek, bölgede büyük ölçekli bir deprem yaşanacağını ve önlemlerin alınması gerektiğini söyledi. 2001’de yapılan istatistik çalışmalara göre, İstanbul’da 7’nin üzerinde büyüklükte bir deprem olma olasılığı yüksek olarak gösteriliyor.

Deprem Mühendisi Prof. Dr. Mustafa Erdik’e göre, İstanbul’da 1 milyon 200 bin bina bulunuyor ve bu binaların depreme karşı risk seviyelerinin belirlenmesi önem taşıyor. Acil olarak binaların risk derecelendirmesi yapılmalı ve gerekli önlemler alınmalı.”

Uzmanlar, kentsel dönüşümün önemli olduğunu vurgularken, ev alırken veya kiralarken dikkat edilmesi gerekenler konusunda da uyarılarda bulunuyorlar. Yetkin bir inşaat mühendisinden ekspertiz raporu alınması gerektiğini belirten Prof. Dr. Erdik, bu tür önlemlerin ciddiye alınması gerektiğini dile getirdi.