Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Ankara’nın Nallıhan ilçesinde Mahalle Ziyaretinde Bulundu
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Ankara’nın Nallıhan ilçesine gerçekleştirdiği ziyarette Çayırhan Mahallesi sakinleriyle bir araya geldi. Çayırhan Kültür Merkezi’nde gerçekleşen iftar programına katılan Bakan Tunç, vatandaşlara hitap ederek AK Parti belediyeciliğinin önemine vurgu yaptı.
Ziyaret sırasında Bakan Tunç, 1994 yılında yaşanan bir örnekle AK Parti’nin belediyecilik anlayışını açıkladı. “Cumhuriyet Halk Partisi’nin elinde yaşanılamaz hale getirilen bir İstanbul vardı. Havası solunamayan, çöpleri toplanamayan, suları akmayan bir İstanbul. Çöpten, çukurdan, çamurdan ibaret bir İstanbul. Bu İstanbul’u CHP’den aldı. Beş yıl gibi kısa bir süre içerisinde yaşanılır hale getirdi ve orada başlatmış olduğu gerçek belediyecilik AK Parti’nin kurulmasına neden oldu ve Recep Tayyip Erdoğan liderliğine yol açtı.”
Bakan Tunç, AK Parti iktidarının 2002 yılından itibaren ülkeye adaletin, özgürlüklerin ve hizmet belediyeciliğinin geldiğini belirtti. “Eğitimde, sağlıkta, kültürde, adalette, güvenlikte her alanda insanımızı güçlendirmek için çalıştık. Üretimin, istihdamın ve iş imkanlarının artması için enerjiden savunma sanayiye kadar tüm alanlarda dev projeler gerçekleştirdik. Savunma sanayinde yerlilik oranımızı yüzde 80’in üzerine çıkardık. Terörle başarılı bir şekilde mücadele edebiliyorsak, dış tehditlere karşı kendimizi güçlü bir şekilde savunabiliyorsak, yerli ve milli silahlarımız sayesindedir.”
Bakan Tunç, AK Parti’nin vesayetçi anlayışı tarihin karanlık sayfalarına gömdüğünü vurgulayarak, “Ülkemizin dört bir yanını fiziki olarak imar ederken demokrasisini de güçlendirdik. Vesayetçi anlayışı tarihin karanlık sayfalarına gömdük. Ülkemizi demokrasi standartları noktasında daha yükseğe taşıdık. 18. sandıkta da milletimiz en doğru kararı verecek.”
Son olarak Bakan Tunç, Türkiye’nin ekonomik olarak önemli bir ilerleme kaydettiğini ifade ederek, “Bugün başörtüsü meselesi var mı? Tartışılıyor mu? Tarihe karıştı. Ama bir problemdi. Bu nedenle partiler kapatılıyordu. Öğretmenler öğretmenlik yapamıyordu. Öğrenciler okullardan atılıyordu. Kimsenin kılık kıyafetine karşılıyor mu? Yok. Hiç kimsenin düşüncesinden dolayı özgürlüğü kısıtlandığı oluyor mu? Eğer teröre destek verirsen, eğer şiddeti teşvik edersen o zaman tabii ki yargının konusu olursun.” şeklinde konuştu.