Emine Erdoğan: “Sof Kumaş Asırlara Yayılmış Bir Kültür Birikimi”

Emine Erdoğan, Ankara’ya özgü sof kumaşının şehrin hafızasında derin izler taşıyan kadim bir değer olduğunu vurguladı. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Ankara Valiliği, Ankara Kalkınma Ajansı ve Ankara El Sanatları ve Tasarım Merkezi’nin bu unutulmaya yüz tutmuş mirası titizlikle canlandırdığını belirten Erdoğan, tarihi kayıtlara dikkat çekti: “1618’de Ankara’da bulunan Polonyalı bir seyyah, ‘Buradaki şehir halkının hepsi sofçulukla uğraşır, iyi cins sof dünyanın her tarafına buradan dağılır’ diye yazmıştır. 1640’larda Ankara’ya gelen Evliya Çelebi ise, ‘Bu kumaş Ankara’ya özgüdür, dünyanın hiçbir yerinde üretme olanağı yoktur. Kadın-erkek herkesin işi, tiftikten kumaş dokumaktır’ diye ifade eder.”

Sof Kumaş İçin Yeni Bir Dönem Başlıyor

Günümüz tüketicilerinin kalıcı ve değerli giysilere yöneldiğini, etik ve sürdürülebilir üretimi desteklediklerini ifade eden Erdoğan, bu eğilimin sof ve diğer Anadolu dokumaları için tarihi bir fırsat oluşturduğunu kaydetti. Erdoğan, “Sof, ipeksi yapısıyla başlı başına bir zarafet şöleni sunuyor. Ayrıca yazın serin, kışın sıcak tutan yapısı, kırışmaması gibi özellikleriyle öne çıkıyor” diyerek kumaşın eşsiz niteliklerini öne çıkardı.

Azra Akın’ın Sunduğu Koleksiyon Büyük İlgi Gördü

Emine Erdoğan’ın himayesinde hayata geçirilen “Anadoludakiler: Sof’un Zamansız Yolculuğu Sergisi” 35 parçalık özel koleksiyonu sanatseverlerle buluşturdu. Bakanlar Mehmet Fatih Kacır, Mehmet Nuri Ersoy ve Mahinur Özdemir Göktaş’ın da izlediği defilede, eski dünya güzeli Azra Akın son kıyafeti tanıttı. 15. yüzyıldan itibaren Ankara keçisinin tiftiğinden üretilen sof kumaş, Emine Erdoğan’ın öncülüğünde yürütülen “Dokuma Atlası” projesiyle yeniden Türk kültür sahnesindeki yerini aldı.