Atopik Dermatit: Belirtileri ve Tedavisi

Atopik dermatit sayısı hızla artıyor... Uzun soluklu kronik ama bulaşıcı değil

Atopik dermatit ya da egzama, en sık karşılaşılan alerjik cilt hastalıklarından biridir. Her yaş grubunda görülmesine rağmen en yaygın olarak çocukluk döneminde ortaya çıkar. Dünya genelinde prevalansı yaklaşık %10 civarındadır, ancak uzmanlar bu oranın artmakta olduğuna dikkat çekmektedir.

Atopik dermatit genellikle yüz, saç derisi, dirsek içi, kulak arkası ve diz arkasında görülür, ancak vücudun herhangi bir bölgesini etkileyebilir.

Kızarıklık, kuruluk ve kaşıntı hastalığın belirtilerindendir. Kaşıntı bazen çok şiddetli olabilir ve uyku problemlerine, okul devamsızlığına ve dikkat eksikliğine yol açabilir.

Çocuklarda atopik dermatit görülme sıklığı genellikle %20-25 seviyelerindedir. Hastalık genellikle 5-6 aylık bebeklik döneminden itibaren ortaya çıkar ve hastaların yaklaşık %80’i 5 yaşın altındadır.

Atopik dermatite karşı çocuklarda daha fazla rastlanan bölgeler genellikle yüzde, yanaklarda, kulak arkalarında, boyunda; çocuklarda ise yüzde, kol ve bacaklarda, bileklerde, el ve ayakların dış kısımlarında görülür. Yetişkinlerde ise genellikle yüzde, ensede, boyunda, sırtta ve el ve ayaklarda görülür.

Atopik dermatit, ciddi kaşıntıya yol açarak enfeksiyon riskini artırabileceği bölgelerde gelişebilir.

Atopik dermatit, uyku ve konsantrasyon problemlerine sebep olabileceği için hastaların mümkün olan en kısa sürede tanı alıp uygun tedaviye başlamaları önemlidir.

Ayrıca, uzmanlar hastalıkla mücadelede erken teşhisin ve tedavinin önemini vurgulamaktadırlar. Cilt bakımının ve nemlendiricilerin doğru kullanımının semptomlara yardımcı olabileceğini belirtmektedirler.

Özellikle bebeklerin hassas ciltleri, tahriş olmaya daha yatkındır. Bu nedenle bebeklerin cildinin temiz ve nemli tutulması semptomları hafifletebilir.

Atopik dermatit genellikle dirsek içleri, diz arkaları ve boyun gibi kıvrım bölgelerinde yoğunlaşabilir. Ailelerin çocukların cilt bakımına dikkat etmeleri ve uygun tedavileri uygulamaları gerekmektedir.

Stres ve çevresel faktörler gibi etkenler atopik dermatit semptomlarını daha da kötüleştirebilir. Bu nedenle hastalığın iyi yönetilmesi ve tedavi edilmesi önemlidir.