Eşin Ekonomik Katkısızlığı ve “Boş Ol” İfadesi Yargıtay’da Tartışma Yarattı

Evlilik birlikleri, zamanla iletişim sorunları, maddi zorluklar veya beklentilerin karşılanmaması nedeniyle boşanma ile sonuçlanabiliyor. Son dönemde mahkemelerin “kusur” tespitinde daha detaylı analizler yaptığı gözlemleniyor. Ankara ve Kırşehir’den gelen iki farklı karar, bu yaklaşımın önemli örneklerini oluşturuyor.

Ankara’da Maaşını Aile Bütçesine Katmayan Eş Tam Kusurlu Bulundu

Ankara’da görülen bir boşanma davasında, yüksek maaş almasına rağmen ev giderlerine katkı sağlamayan kadın “tam kusurlu” ilan edildi. Mahkeme, kadının gelirini arsa alımı ve kripto para yatırımları için kullanmasını, evlilik birliğini sarsan bir davranış olarak değerlendirdi. Kararda, “ekonomik sorumluluktan kaçınmanın da evliliği temelden zedeleyebileceği” vurgulandı.

Kırşehir’de “Boş Ol” Demek Kusur Sayıldı: Yargıtay’dan Çarpıcı Karar

Kırşehir’deki bir davada ise erkeğin tanıklar önünde eşine üç kez “boş ol” demesi kusur olarak kabul edildi. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, bu ifadenin “eşin kişilik haklarını ihlal ettiğine” hükmetti. Avukat Elvan Kılıç, “Bu sözlerin İslami boşanma terminolojisinde tek taraflı irade beyanı olarak algılanması, durumu ağırlaştırıyor” dedi. Kılıç, özellikle üçüncü şahısların huzurunda tekrarlanmasının, “aşağılayıcı tutum” olarak yorumlandığını belirtti.

Yargıtay’ın Kararı Aile Hukukunda Yeni Bir Dönemi İşaret Ediyor

Elvan Kılıç, Yargıtay’ın bu kararının “sözlü şiddet” kavramını güçlendirdiğini ifade etti. “Artık mahkemeler, yalnızca fiziksel eylemleri değil, sözel tacizi de ciddiyetle değerlendirecek” diyen Kılıç, benzer davalarda manevi tazminat taleplerinin artabileceğine dikkat çekti. Kararın, özel ortamda söylenen sözlerle kamu önündeki ifadeler arasında ayrım yapması da dikkat çeken bir diğer nokta oldu.