CHP İstanbul Başkanlığı’ndaki Bağış Skandalı Ortaya Çıktı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Başkanlığı tarafından 2019 yılında başlatılan ‘Bir Tuğla da Sen Koy’ bağış kampanyası kapsamında, partiye toplamda 400 bin TL bağış yapıldı. Bağışçılardan Turgay Keskin, kampanyaya 50 bin TL bağış yaptığını söylerken, Onur Öksel’e teslim edilen paralara ilişkin şunları belirtti: “Kampanya ve paranın harcanması noktasında sorumluluk CHP İstanbul İl Başkanlığı’na ait. Paralara karşılık olarak kendilerine herhangi bir makbuz veya belge vermedim.”

Turgay Özcan ise şunları dile getirdi:

“80-85 bin TL civarında bağış topladım ve Serkan Çebi’ye teslim ettim. Çebi, toplamda 100 bin TL yapmak üzere ek bir 15-20 bin TL ekledi. Binanın satın alındığı tarihte elden ödenen 15 milyon 510 bin TL’nin parti gideri olarak kayıtlara işlenip işlenmediği konusunda bir bilgim yok. Partiye yapılan bağışlara karşılık makbuz veya belge vermemenin suç olduğunu da bilmiyordum.”

Keskin ve Özcan’a ‘para sayma’ sorgusu

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Başkanlığı tarafından 2019 yılında başlatılan ‘Bir Tuğla da Sen Koy’ bağış kampanyası kapsamında, partiye toplamda 400 bin TL bağış yapıldı. Bağışçılardan Turgay Keskin, kampanyaya 50 bin TL bağış yaptığını söylerken, Onur Öksel’e teslim edilen paralara ilişkin şunları belirtti: “Kampanya ve paranın harcanması noktasında sorumluluk CHP İstanbul İl Başkanlığı’na ait. Paralara karşılık olarak kendilerine herhangi bir makbuz veya belge vermedim.”

Turgay Özcan ise şunları dile getirdi:

“80-85 bin TL civarında bağış topladım ve Serkan Çebi’ye teslim ettim. Çebi, toplamda 100 bin TL yapmak üzere ek bir 15-20 bin TL ekledi. Binanın satın alındığı tarihte elden ödenen 15 milyon 510 bin TL’nin parti gideri olarak kayıtlara işlenip işlenmediği konusunda bir bilgim yok. Partiye yapılan bağışlara karşılık makbuz veya belge vermemenin suç olduğunu da bilmiyordum.”

Samsun’da Yapılan Yüz Gerdirme Ameliyatı Sonrası Mahkeme Süreci

Samsun’da yaşayan bir kadın, yüz gerdirme ameliyatı için bir estetik plastik cerrahi kliniğine başvurdu. Ancak ameliyatın ardından yüzünde asimetri ve yanağında çökme meydana geldi. Kadın, ameliyatın yanlış bir şekilde yapıldığını iddia ederek işlemi yapan doktor ve kliniğe maddi ve manevi tazminat davası açtı.

Davaya cevap veren doktor ile klinik, işlemlerin doğru olduğunu belirterek davanın reddini talep etti. Ancak mahkeme, ameliyatın sonucunun ‘ayıplı’ olduğunu belirterek doktorun kusurunun olmadığına karar verdi. Kadın tarafından mahkeme kararına itiraz edildi ve dava dosyası Yargıtay’a taşındı.

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi, doktorun sonuç garantisi yükümlülüğü bulunduğunu belirterek yerel mahkeme kararını bozdu. Yargıtay’ın kararında, “Doktorun sonuç sağlama garantisi sorumluluğu vardır. Yerel mahkemenin kararı hatalıdır.” denildi.

Mahkeme süreciyle ilgili değerlendirmesi yapılan İstanbul Barosu avukatı Dilek Yüksel, “Eser sözleşmesi kapsamında estetik ameliyatları değerlendiren Yargıtay, doktorun sonuç garantisi verme yükümlülüğünü hatırlatmıştır. Yanlış yapılan estetik operasyonlar sonucunda mağdur olanların manevi tazminat talep etme hakları bulunmaktadır.” şeklinde konuştu.

Eskişehir Barosu avukatı Umut Yanar da, “Eser sözleşmesinin en büyük farkı garanti yükümlülüğüdür. İşini özenli bir şekilde yapmak zorunda olan klinik, bu süreçte garanti yükümlülüğüne de sahiptir.” dedi.