Emine Erdoğan, çocuk istismarının derin yaralar açtığını vurgulayarak, “Çocuk ve istismar kelimeleri bir arada kullanıldığında bile, vicdanlarda iyileştirilemez yaralar açıyor. Masumiyet çağındaki çocuklarımızın, sömürüye maruz kalmaları ne yazık ki bütün yaşamlarını etkiliyor ve kurtulamayacakları bir kısır döngü haline geliyor. Bu insanlık suçu, maalesef dünya genelinde her geçen gün artan ve organize bir şekilde yayılan bir tümör gibi ilerliyor. Bu nedenle, dünyanın her yerindeki tüm çocukları kendi çocuklarımız gibi görmeli ve dehşet verici eylemlerin son bulması için bir araya gelmeliyiz. Umarım, uluslararası mekanizmalar da bu kirli ellerin çocuklarımıza ulaşmasını engellemek için hızla harekete geçer” dedi.
Emine Erdoğan, çocuklara karşı işlenen suçların eğitimle önlenemediğinin altını çizerek, “Ayrıca, bu korkunç suçun sosyoekonomik ve eğitimle aşılamadığı açıktır. Bu nedenle, caydırıcı tedbirlerle birlikte en sert cezaların uygulanması kaçınılmazdır. Ülkemizde, özellikle Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız, çocuklarımızı korumak, haklarını güvence altına almak ve istismara maruz kalmamaları için çok yönlü çalışmalar yapmaktadır. Ayrıca, çocuklar ve toplumdaki diğer kırılgan gruplar için pozitif ayrımcılık sağlayacak yasaların çıkarılabilmesi için anayasa değişikliği yapılmıştır. Bunun ardından, önemli yasal düzenlemeler yapılmaya başlanmış, ağırlaştırılmış ceza yaptırımları da dahil edilmiştir. Ancak tüm bu önlemlere rağmen, zarar görmüş çocukların ikincil mağduriyet yaşamalarının önüne geçmek ve onları merhametle sarmak için çabalıyoruz” dedi.
Emine Erdoğan, çocukların en iyi şekilde korunabileceği yerin, sevgi dolu ve güvenli bir aile ortamı olduğunu vurgulayarak, “Devlet ve toplum ne kadar hassas ve tetikte olsa da bir çocuğun en iyi korunabileceği yer, sevgi dolu ve güvenli bir aile ortamıdır. Bu nedenle, çocukların her türlü riskten korunabilmesi için ailelerin farkındalığını artırmak giderek daha önemli hale geliyor. Ne yazık ki, günümüzde çocukları teknolojik cihazlarla yalnız bırakmak bile, refakatsiz bir ortam kadar tehlikeli olabiliyor. Çocuklarımızın güven içinde büyüyecekleri bir dünya kurma görevinin hepimize ait olduğunu asla unutmamalıyız” şeklinde konuştu.