DEAŞ Terör Örgütü Türkiye ve Suriye’de Yeniden Harekete Geçti

DEAŞ’ın ‘uyuyan hücreleri’ne bir ayda 200 operasyon

Uyuyan Hücrelere Yılbaşı Talimatı: 138 Terörist Tutuklandı

Yabancı istihbarat servislerinin kontrolündeki kullanışlı örgüt olarak bilinen DEAŞ, uzun bir aradan sonra yeniden sahne almaya başladı. Önce Suriye’de harekete geçen örgüt, şimdi de hedefine Türkiye’yi koydu. Örgüte bağlı uyuyan hücrelere yılbaşında Türkiye’de eşzamanlı eylem yapma talimatı verildiği öğrenildi. Bu kapsamda tüm güvenlik birimleri alarma geçerken, MİT ve emniyet geniş çaplı operasyonlar başlattı. Son bir ayda düzenlenen 200’ü aşkın operasyonda 235 şüpheli gözaltına alındı, 138 DEAŞ’lı tutuklandı. Operasyonlarda, “canlı bomba-bombalı araç ve ‘yalnız kurt'” şeklinde eylem planlayan hücreler deşifre edildi.

MİT tarafından yakalanan intihar eylemcisinin verdiği bilgiler kritik bir rol oynadı. “Yahya” kod adlı Mehmet Gören ve İbrahim Burtakuçin isimli DEAŞ’lı teröristlerin, üst düzey yöneticilerden aldıkları talimatla silahlı veya intihar saldırısı gerçekleştirmek üzere yakalandığı bildirildi. Gören ifadesinde, “DEAŞ bünyesinde silahlı ve dini eğitim aldığını, intihar eylemi yapmak üzere tebliğ aldığını” söyledi. Bu şüphelilerin dijital verilerinin incelenmesiyle örgütün Türkiye’deki yapılanması, eleman kazanma yöntemleri ve eylem planları ortaya çıkarıldı. Ayrıca Bursa’nın İnegöl ilçesinde, teröre finansman sağladığı iddiasıyla DEAŞ’lı E.Y. adlı bir şahıs tutuklandı.

Suriye’de ise durum farklı gelişiyor. Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile Suriye hükümeti arasında 10 Mart 2025’te imzalanan ve 31 Aralık’ta sona erecek mutabakat sürecine az bir süre kala DEAŞ’ın yeniden aktifleşmesi dikkat çekti. Örgüt, Palmira’da Amerikalı iki asker ve bir tercümanı öldürdü, Humus’ta bir camiye düzenlenen bombalı saldırıda ise 8 kişi hayatını kaybetti. Analistler, DEAŞ’ın bu yeniden sahneye sürülüşünün arkasında, SDG’nin Şam yönetimiyle müzakerelerde hapisteki DEAŞ’lıları ‘pazarlık kozu’ olarak kullanma çabası veya bölgeyi istikrarsızlaştırmak isteyen dış güçlerin olabileceğini yorumluyor. SDG, uluslararası arenadaki varlığını DEAŞ ile mücadeleyle açıklarken, örgütün yeniden güçlenmesi bu tezin de tartışmaya açılmasına neden oldu.