İstanbul’da yaşanan bir olayda, iş insanı İsmail İbrahim Çağlar’ın şube müdürü Seçil Erzan’dan yüksek getirili fon almasına rağmen geri ödenmediği iddia ediliyor. İş insanı Çağlar, avukatları aracılığıyla İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvurarak Denizbank yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunduklarını belirtti. Dilekçede, Çağlar’ın 20 Kasım’daki ilk duruşmadan önce delillerin karartıldığı, değiştirildiği ve gizlendiği iddiasıyla suç duyurusunda bulunulmasını talep ettiklerini ancak taleplerinin reddedildiği ifade edildi. 29 Kasım 2023’te ise şüpheliler hakkında suç duyurusunda bulunulduğu bildirildi.
Şikayette, banka yetkilileri ve güvenlik görevlisinin de aralarında bulunduğu 10 kişi hakkında soruşturmanın ana şüphelisi olan Seçil Erzan’ın yerini bildirmemek ve hürriyetini kısıtlamak suretiyle banka aleyhine ifade vermeye zorlandıkları iddia edildi. Ayrıca, banka üst düzey yönetiminin hukuki sorumluluğuna gidilebilmesini engellemek için sahte delil oluşturdukları ve şüpheliye ait telefon kayıtlarını sildirip telefonu kırdırdıkları öne sürüldü. Dilekçede, banka müşterilerinin şubeye gelerek gizli bir fon olduğunu iddia ederek şikayette bulundukları belirtildi.
Denizbank avukatlarının 7 Nisan’da savcılığa başvurarak Seçil Erzan hakkında yakalama ve yurt dışına çıkış yasağı talep ettiği ve bu talebin kabul edildiği aktarıldı. 8 Nisan’da banka yetkililerinin Erzan’ın bulunduğu yerin adresini öğrendikten sonra bizzat temas ederek iletişim kurmayı tercih ettikleri iddia edildi. Banka yönetiminin bölge müdürü Sermin Tekin’e Erzan ile görüşme talimatı verdiği ve bu görüşmenin 3 saat sürdüğü kaydedildi. Ayrıca, Tekin’in Erzan’dan zorla ses kaydı aldığı ve Erzan’ın banka güvenlik görevlileriyle birlikte banka genel müdürlüğüne getirildiği belirtildi. Banka Teftiş Kurulu raporuna göre Erzan’ın 12 saat boyunca sorgulandığı ifade edildi.
Seçil Erzan’ın savcılık ifadesinde banka yetkililerinin kendisini olayı banka dışına çıkartması konusunda baskı yaptığı ve hayatının sona ereceğini söylediği ortaya çıktı. Aynı zamanda Erzan’ın ifadesine göre, şüpheli Hakan Ateş’in olayı banka dışında gerçekleştirdiğini söylemesi halinde kendisini koruyacaklarını ve annesinin sağlık sigortasını da karşılayacaklarını vaat ettiği ileri sürüldü. Dilekçede, banka yönetiminin şube müdürünün uzun süre sorgulandıktan sonra geçmiş olsun dileklerini ileterek serbest bırakmasının inandırıcılığının olmadığı ifade edildi. Sermin Tekin’in Erzan’a ait suç delillerine el koyduğu ve bu delillerin polis tarafından evinde bulunduğu iddiaları da yer aldı.
Dilekçede, şüphelilerin Seçil Erzan’ı sorgularken yeni bir telefon ve hat vererek eski telefonunu kırmasını ve içerisindeki mesajları silmesini istediği belirtildi. Erzan’ın 10 Nisan’daki ikinci sorgusunda fenalık geçirdiği ve usulsüz yasadışı sorgulamanın yaklaşık 8 saat sürdüğü ifade edildi. Bankanın daha sonra gizlilik kararı talep ettiği ve şüpheliyi adeta muhasara altına alarak dünyadan izole ettikleri ifade edildi. 10 şüpheli hakkında “Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme”, “Suçluyu kayırma” ve “Suç delillerini bildirmeme” suçlarından cezalandırılmaları talep ediliyor.