Biyopsi Sonrası Kalıcı Hasar ve Süregelen Adalet Arayışı

Kadın kuaförü Elif Öztürk, 2008 yılında boynundaki şişlik şikayetiyle başvurduğu özel hastanede yapılan lenf bezi biyopsisinin ardından ciddi sağlık sorunları yaşadı. “Lokal anestezi altında ameliyat şartlarında” gerçekleştirilen işlem sonrası tüberküloz ön tanısı konularak verem savaş hastanesine sevk edilen Öztürk’ün yaraları iyileşmedi ve sağ kolunda his kaybı başladı.

İkinci Biyopsi ve Kalıcı İşlev Kaybı

Doktorunun önerisiyle aynı hastanede ikinci bir biyopsi daha yaptıran Öztürk, bu operasyonun ardından sağ kolunda hareket kısıtlılığı ve omuz düşüklüğü gibi kalıcı hasarlarla karşılaştı. “Tam bir iyileşme için” yapıldığı belirtilen müdahale sonucu mesleğini icra edemez hale gelen Öztürk, 2010 yılında hastane ve doktor G.G. aleyhine tazminat davası açtı.

Anayasa Mahkemesi’nden Tarihi Karar

Yerel mahkeme ve Yargıtay’ın red kararlarının ardından Anayasa Mahkemesi’ne başvuran Öztürk, “maddi ve manevi varlığın korunması hakkı” ihlali gerekçesiyle yeniden yargılama kararı aldı. Mahkeme, “hastanın yeterli bilgilendirilmediği” ve “tıbbi müdahale öncesi uygun zaman tanınmadığı” yönünde oybirliğiyle hüküm verdi. Öztürk, “Kararı duyunca mutluluktan hem ağladım hem güldüm. Umuyorum ki adalet geçte olsa tecelli edecektir” ifadelerini kullanarak süreci değerlendirdi.