Denizli’nin Gözler Mahallesi’nde yaşayan Mine Kocadağ isimli kadın, geçtiğimiz yılın 18 Ağustos tarihinde aniden ortadan kayboldu. Eşinin bir otelde bahçıvan olarak çalıştığını söyleyen Mithat Kocadağ, kayıp ihbarında bulunarak polise başvurdu. Ancak polisin yaptığı aramalarda Mine Kocadağ’a rastlanamadı. Kardeşi Tayfun Koç ise ifadesinde, eşinin kardeşini öldürmüş olabileceğinden şüphelendiğini belirtti. Eşinin ise nerede olduğunu bilemediğini iddia etti. Soruşturmayı derinleştiren cinayet büro ekipleri, Mithat Kocadağ’ın çelişkili ifadelerinin ardından, çalıştığı otelden el arabasıyla çuval taşırken görüntülere ulaştı. Polis ekipleri, otelin bahçesinde ve arkasında yapılan kazı çalışmalarında Mine Kocadağ’a ait bir iz bulunamadı.
Ancak, 30 Ocak tarihinde bir televizyon programında canlı olarak yayınlanan bir röportajda Mithat Kocadağ, eşini öldürdüğünü itiraf ederek cesedinin gömüldüğü yeri tarif etti. Tarife uygun olarak yapılan bir kazı çalışması sonucunda ise Mine Kocadağ’ın çuvalda cesedi bulundu. Ceset, Pamukkale Üniversitesi Hastanesi Adli Tıp Kurumu’nun morguna götürüldü.
İfadesinde eşini öldürdükten sonra otelden ayrıldığını belirten Mithat Kocadağ, daha önce çalıştığı otelin bahçesine cesedi gömdüğünü itiraf etti. Ancak, ceset üzerinde yapılan ön otopside boğazına düğümlenmiş bir şekilde havlu bulundu.
Mithat Kocadağ, polis tarafından İstanbul’da gözaltına alındıktan sonra Denizli’ye getirilerek adliyeye sevk edildi ve tutuklandı. Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Mithat Kocadağ’a eşi kasten öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ve eşe nitelikli cinsel saldırı suçundan 12 yıldan az olmamak üzere hapis cezası istendi. Çiftin boşanma aşamasında olduğu ve Mithat Kocadağ’ın, eşini bu fikrinden vazgeçirmeye çalıştığı belirtildi.
Ayrıca, Mithat Kocadağ’ın cep telefonunda yapılan incelemelerde, farklı konular hakkında aramalar yapıldığı ortaya çıktı. Cesedin üzerindeki bozulmalar nedeniyle bazı kriminal testlerin yapılamadığı da iddianamede yer aldı.
Mithat Kocadağ’ın savcılık ifadesinde ise eşini çok sevdiğini ve sorunlarını çözmeye çalıştığını belirttiği görüldü. Ancak, daha önce yaşanan tartışmalarda eşini darp etmediği halde darp raporu aldığını ve koruma kararı alındığını söyledi. Mithat Kocadağ ayrıca, eşinin ölümünü planlamadığını ve olayın aniden geliştiğini anlattı. İddianamede ayrıca, çiftin boşanma sürecinde olmaları nedeniyle birlikte olmalarının hayatın olağan akışına aykırı olduğu vurgulandı.