Avukat Elvan Kılıç, Miras ve Sigorta Hukukundaki Kritik Soruları Yanıtladı
Ünlü şarkıcı Güllü’nün geçtiğimiz Eylül ayında Yalova’daki evinden düşerek hayatını kaybetmesinin ardından başlayan soruşturmada yeni ve çarpıcı gelişmeler yaşanıyor. Olayın kaza değil, bir cinayet olabileceğine dair iddialar gündeme gelirken, şarkıcının kızı Tuğyan Ülkem Gülter, “tasarlayarak kasten yakınını öldürmek” suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi. Soruşturma kapsamında, olay günü evde bulunan tanık Sultan Nur’un ifadesi önemli detaylar içeriyor. Sultan Nur, emniyette verdiği ifadede, “Güllü’nün kızı Tuğyan Ülkem’in o gün annesini öldürmeyi kafasına koyduğunu, akşam için eğlence ortamını bu yüzden tertip ettiğini ve kafasındaki sinsi planı aşama aşama devreye soktuğunu” aktardı.
Cinayetin ardındaki muhtemel nedenler olarak, nefret, miras ve hayat sigortası paraları üzerinde duruluyor. Süreçle ilgili sosyal medyada dolaşan iddialar arasında, sanığın cezaevine girmemek için kilo kaybettiği ve akıl sağlığı raporu almaya çalıştığı iddiaları yer alıyor. Peki, bu tür girişimlerin hukuk karşısında bir karşılığı var mı? Suç kesinleşirse miras ve sigorta tazminatından yararlanılabilecek mi? Tüm bu soruları Avukat Elvan Kılıç yanıtladı. Kılıç, soruşturmanın henüz devam ettiğini, bu aşamadaki bilgilerin iddia niteliğinde olduğunu ve nihai hukuki kanaat için yeterli olmadığını vurgulayarak, değerlendirmelerin genel çerçevede olduğunun altını çizdi.
Sağlık gerekçesiyle ceza infazının ertelenmesinin istisnai bir durum olduğunu belirten Kılıç, bunun için kişinin hayatının ciddi tehlike altında olduğunun veya tedavinin cezaevinde mümkün olmadığının bilimsel raporlarla kanıtlanması gerektiğini ifade etti. Akıl sağlığı raporunun etkisinin ise raporun hangi dönemi kapsadığına bağlı olduğunu açıkladı: “Eğer rapor, kişinin suçun işlendiği sırada fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamadığını ortaya koyuyorsa, ceza sorumluluğu tamamen ortadan kalkabilir. Ancak rapor suçtan sonraki döneme ilişkinse, bu durum ceza sorumluluğunu değil, yalnızca infaz sürecini etkileyebilir.” Kasıtlı kilo kaybı gibi sağlığı kötüleştirme girişimlerinin ise hukuken korunmadığını, aksine kötü niyetli davranış olarak değerlendirilebileceğini ekledi.
Miras ve sigorta konusundaki en kritik sorulara da açıklık getiren Avukat Kılıç, temel ilkeyi hatırlattı: “Kimse kendi kusurundan yararlanamaz.” Buna göre, bir kişinin miras bırakanın ölümüne kasten sebep olduğu kesinleşirse, o kişi mirastan yoksun bırakılır. Aynı kural hayat sigortası için de geçerlidir; lehtarın sigortalının ölümüne kasten neden olduğu sabit görülürse, tazminat hakkını kaybeder. Kılıç, Adli Tıp raporlarının güçlü delil niteliğinde olduğunu ancak mahkemenin nihai değerlendirme yetkisini elinde tuttuğunu ve kamuoyu tepkisinin hukuki kararın yönünü değiştirmeyeceğini, ancak süreci daha titiz ve şeffaf hâle getirebileceğini sözlerine ekledi.
